Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

"Ülkemizin mavi incisi İznik'ten spora, sanata, kültüre ortak geleceğimize gönül veren tüm kardeşlerime selamlarımı gönderiyorum.

Göçebe Oyunları'nın ilki 2014'te Kırgızistan'da yapılmıştı. Sonraki iki oyun 2016 ve 2018'de Kırgızistan ev sahipliğinde düzenlendi. Her 2 yılda bir düzenlenen oyunların 4.sünde İznik'teyiz. 2020 yılında gerçekleştirilecekti. Ülkemizi de etkilen COVID-19 salgını nedeniyle ertelemek zorunda kaldık.

İnsan toplulukları, binlerce yıl boyunca bulundukları yerden ayrılarak yeni hayat aramışlardır. Sürekli veya mevsime göre değiştirerek, hayatlarını sürdüren topluluklar da vardır. Bu yolculuklarda birbirini etkilemişlerdir. Bugün hala kültürün ve insani ilişkilerin taşıyıcısı göçlerdir.

İnsanlığın binlerce yılına damga vuran göçebe kültürünün yitip gitmesine rıza gösteremeyiz. Göçebe kültürünün yaşatılmasında fayda görüyoruz. İstiklalimizin güvencesi olarak Toros dağlarında dumanı tüten yörük çadırını ifade ediyoruz. Pek çok deneyimi gençlerimize ve misafirlerimize yaşatacak olan oyunları düzenleyenleri tebrik ediyorum. Katılımcılara başarılar diliyorum. Dostlarımıza da teşekkür ediyorum.

Göçebe oyunlarını dünya çapına yayan bu organizasyonu da insanlığın kadim mirasını, gelecek kuşaklara bırakma misyonun önemli görüyorum. Emeği geçenleri tebrik ediyorum. Bölgemizin dini ve etnik çatışmalarla, krizlerle kavrulduğu dönemlerde barışı, yardımlaşmayı esas alan bu oyunların özgün bir işbirliği platformu olduğuna inanıyorum. Türkiye olarak böyle önemli programa İznik gibi köklü bir tarih ve medeniyet şehrinde ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyuyoruz. Oyunlara katılan ülkelerle kurduğumuz münasebetlerin katılımcılar arasında gelişen pozitif enerjinin hepimize yeni bir kültürel diplomasi açacağını düşünüyorum.

Hat, ebru, oya, cam, el işi, bez bebek, sedef, keçe yapımı ve elbette merkezi İznik olan çinicilik başta olmak üzere çok sayıda geleneksel sanat da göçebe oyunlarının programında yer alıyor. Pekçok tanınmış sanatçı konser, halk oyunları, çocuklarımız korolarıyla etkinliğimizin renklenmesine katkı verecek. Geri dönüşüm, kolaj, oyuncak tasarımı, resim gibi birçok atelye çalışması da oyun programı da bulunuyor. Her yönüyle cazip oyunlara şahitlik edeceğiz. Çocuklarımıza yönelik çalışmaları özellikle önemli görüyorum. Çocuk obası olarak kurulan etkinlikler, evlatlarımıza unutulmaz etkinlikler yaşatacaktır. Biz bu oyunlara dünyada giderek yok olmaya yüz tutan bir kültürel zenginliğe sahip çıkmak, onu yaşatacak zemini oluşturmak olarak bakıyoruz.

Burada yapılan her faaliyet tarihi canlandırma, hafızaya kaydetme misyonuyla hazırlanıyor. Oyunların halklarımızı birbirine yaklaştıran, yeni ve kalıcı ilişkiler kurulmasına imkan sağlayan diplomasi yönünü en az bu vasfı kadar önemsiyoruz. İnşallah bundan sonra her 2 yılda bir sürekli gelişerek, büyüyerek, renklenerek göçebe oyunlarına her türlü katkıyı yapmayı sürdüreceğiz. Bu duygularla bir kez daha hepinize hoşgeldiniz diyorum."


Hibya Haber Ajansı