CHP İl Kadın Kolları Başkanı Nurdan Ardal, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilişinin yıl dönümü dolayısıyla açıklamalarda bulundu.

Ardal, 5 Aralık’ın kadınlar için hayati öneme sahip olan günlerden birisi olduğunu ifade ederek, “Ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde, 5 Aralık 1934 tarihinde seçme ve seçilme hakkını kazandık. Dönemin Başbakanı İsmet İnönü’nün ifadesiyle Atatürk’ün 'en ileri devrimlerinden' biri gerçekleşti.” dedi.

Birçok gelişmiş ülkeden önce kazanılan bu hakla eşit yurttaş olma statüsüne kavuşulduğunu belirten Ardal, “1935 yılında gerçekleşen seçimlerde, kadınlar büyük bir hevesle haklarına sahip çıktı ve oylarını kullandı. Özellikle büyük şehirlerde, kadınların oy kullanma oranı erkeklere yakındı. Seçim sonucunda 17 kadın milletvekili Meclis’e girdi. 1936 yılında yapılan ara seçimle birlikte, kadın milletvekili sayımız 18’e çıktı.” diye konuştu.

Ardal, Meclis’teki kadın milletvekili oranının yüzde 4,6’ya ulaştığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Bu oranla parlamentoda kadın temsilinde dünyada ikinci sırada yer aldık. Aradan geçen 88 yıla rağmen; ilerlemek bir yana 129’uncu sıraya geriledik. Dünya Ekonomik Forumu tarafından hazırlanan 2021 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’nda yer alan endekste ise Türkiye 156 ülke arasında 133. sıradadır. Bu sorun öylesine büyük ki; araştırmalara göre Türkiye’nin tam cinsiyet eşitliğine ulaşması için 152 yıla ihtiyacı var. Oysaki biz kadınların 152 yıl beklemeye tahammülü yok.”

CHP olarak tüzüklerinde de kritik eşik olan yüzde 33 cinsiyet kotasını hayata geçirdiklerine değinen Ardal, “Elbette asıl hedefimiz tam eşitliktir. Ayrıca partimiz geçen yıl devrim niteliğinde bir adım attı. Kadınların siyasette eşit temsilini sağlayabilmek amacıyla, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilk imzacısı olduğu yasa teklifimizi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sundu. Siyasi Partiler Yasası’nda değişiklik öngören bu teklifimizle, milletvekilli seçimlerinde, siyasi partilerin aday listelerinde, kadın-erkek eşit temsilini sağlamayı hedefledik.” dedi.

Ardal, kadınların seçilebilecekleri sıralarda olmasını garanti altına almak için listelerin fermuar sistemi ile yapılmasını istediklerine dikkati çekerek, “Bu teklifimiz AK Parti ve MHP oylarıyla reddedilmiş olsa da bizler eşitlik mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Eşit bir Türkiye’yi kadın-erkek bir arada yeniden inşa edeceğiz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını demokrasi ile taçlandıracağız.” açıklamasında bulundu.

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinden sonra yüzlerce kadının katledildiğini söyleyen Ardal, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Katiller, cinayeti işlemeden önce nasıl ceza indirimi alacaklarına dair internet araması yapıyor. Yargılanırken bahanelerin arkasına sığınıyor. Önceki yargı kararlarından cesaret alıyor. Zaten en geç 6 ay sonra iktidara gelip, ilk 24 saat içerisinde İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden yürürlüğe koyacağız. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamanın yolu; kadını güçlendirecek eşitlikçi politikalardan geçiyor. Bu amaçla partimiz, kadını güçlendirecek üç önemli projeye imza attı.”

Ardal, yoksulluğun önüne geçecek Aile Destekleri Sigortası projelerinden bahsederek, “Aile Destekleri Sigortası ile asgari ücret ve altında geliri olan ya da hiç geliri olmayan tüm hanelerin hayatına dokunacağız. Maddi desteğin yanı sıra yaşam koşullarını iyileştireceğiz. Yoksulluğu yöneten AK Parti zihniyetine inat, bizler yoksulluğu bitiren olacağız. Sosyal devlet olmanın gereğini yerine getireceğiz.” ifadelerini kullandı.

Yapılacak maddi katkıları kadınların banka hesabına yatırarak, kadını güçlendireceklerine değinen Ardal, “Üçüncüsü; Kadın istihdamı projemizdir. Aile içi bakım hizmetlerini kadınların omzuna yükleyen ve kadını istihdam dışına iten bu düzeni değiştirmek için adım attık. İktidarımızda, 5 yılda 6 milyon kişiye istihdam yaratacağız ve bunun 4 milyonu kadınlardan oluşacak. Bu istihdamı güven veren ve istikrar yaratan dört ayaklı bir stratejiyle hayata geçireceğiz.” diye konuştu.

Ardal, Türkiye’ye yeniden hukukun üstünlüğünü ve demokrasiyi getireceklerini öne sürerek, “İkincisi; üreten bir Türkiye tesis edeceğiz. Üçüncüsü; ürettiklerimizi hakça paylaşacağız. Masanın dördüncü ayağını da kalkınmanın ve sürdürülebilirliğin sağlandığı bir ekonomi oluşturuyor. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için bütüncül politikaları hızla uygulamaya koyacağız.” dedi.

Hibya Haber Ajansı