"Sesimi duyan var mı?"
İnsan olduğumuzu hatırlatan en anlamlı soru.
"Türk müsün,
Kürt müsün,
Alevi misin,
Sünni misin,
AK partili misin,
CHP'li misin
MHP'li misin
HDP'li misin,
Nerelisin
gibi sorular sorulmuyor.

"Sesimi duyan var mı?" sorulacak en doğru soru.
İnsan olduğumuzu hatırlatan en anlamlı soru.
Gerisi boş.

Dört gün oldu yüreklerimiz dağlanalı.
Dört gündür gözümüzdeki yaşlar durmadı.
Yıllarca unutulmayacak bir acı yaşıyoruz.

Kaybettiğimiz canları,
yokluk ve çaresizlik içinde çırpınan insanları film seyreder gibi seyrediyoruz.

Bu kader değil;
alın yazısı fıtrat hiç değil.

Tren raydan çıkar alın yazısı olur,
maden işçileri göçük altında kalır fıtrat denir,
deprem olur kader böyleymiş,derler.

Kimse suçlu değildir.
"Kader ve fıtrat" isimli birileri kabahatli olur her zaman.

Yapanlar, denetleyenler ve izin verenler "kader ve fıtrat" kadar suçlu değillerdir.

Oysa hepimiz biliyoruz ki;
daha çok para kazanmak için,
insanoğlunun doymak bilmeyen hırslarına kurban gitti canlarımız.

Fay hatlarına yapılan binalar, havaalanları ne kader
ne de fıtrat.

Ayakta kalması zorunlu olan kamu binalarının yıkılması kader değil, alın yazısı hiç değil.

Bu depremi kaderle, dinle imanla izah etmek mümkün değil.

Malzemeden çalan müteahhitlere göz yumanlar; çürük bina yapanlara izin verenler;
bilime uygun olmayan standart yapılar yapmayan herkes suçludur.

Kader deyip işin içinden kimse sıyrılamaz, sıyrılmamalı.

Yardım için giden araçlara müdahale ederek "şu pankartı asacaksın, bu pankartla gidemezsin", demek partizanlık değil de nedir?
Bu acı günde pankartın önemi olur mu?
İnsanlar enkaz altında can çekişirken pankart tartışmasına girmek nasıl bir akıldır? Daha doğrusu akılsızlıktan başka bir şey değil.

Bu yara uzun yıllar kapanmaz.

Halkı bir arada tutması gereken hükümet yetkilileri olmalı.
Açıklamalarıyla ve
icraatlarıyla tüm vatandaşları kucaklamalılar.

İktidar partisi yardımın kimden geldiğine bakmadan teşekkür etmeli.

Unutulmamalı
Acılar paylaştıkça azalır.