Memur çocuğu olunca doğu ve güneydoğuda bulunduğumuz tarihlerde dini bayramların yada okulların kapanması nı kardeşlerimle birlikte iple çekerdik...
Nedeni de bir an önce teyze, amca, dayı, hala çocuklarına kavuşmak onlarla birlikte havuza yada denize gitmek.Kısaca onlarla birlikte tatil yapmaktı.
Çocukların dileği yerine gelirmiş ya..
Bu kadar özlemin ardından , rahmetli babacığımın tayini Adana Karataş’a çıktı..
Hemde denize on metre mesafede bir evde oturduk yıllarca..
Çocukluk yıllarımda özlem duyduğumuz sevdiklerimizle tatil yapma fırsatını, lise yıllarımda doya doya yaşadık..
Ortak kullanım alanlarının yalnızca bize ait olmadığının farkına da batıya geldiğimizde vardım..
80’li yıllarda bu kadar poşet hoyratı yoktu ama, çöp kovalarını alır sahillerde atık toplardık mahallenin gençleriyle..
Sahiller bu kadar talan edilmediği dönemlerdi ve insanlar daha bir sorumluluk sahibi, yaşadığı yere saygılı davranıyordu,şu kahrolası pet su şişeleri de, naylon poşetlerde yoktu..
En önemlisi de rant peşinde olanların sayısı yok denecek kadar azdı..
Yıllardar Lise’yi okuduğum Karataş’a gitmedim ama sosyal medya dan arkadaşlaımın paylaştığı fotoğrafları görünce..
Yine de sahillerin Anamur sahilleri kadar gasp edilmediklerini görüyorum..
Gasp diyorum da..
evet evet, düpedüz gasp..
Sizin, onun benim ..
Yalnız insanların mı.. elbette hayır..
Carettalerin, sokak hayvanlarının hakları gasp ediliyor...
Önce derme çatma sera naylonlarıyla kaplı çay bahçelerimiz vardı.. İskeleye ayrı bir hava katıyorlardı..
Hatta önlerindeki kaldırımları takıcılara, dondurmacılara gayriresmi yollarla kiraya verip buralardan rant elde ediyorlardı..
Belediye Başkanı Mehmet Türe, buraya çeki düzen verdirdi .Çok şık olmasalarda ele yüze gelir oldular..
Ama yıllar içinde değişen birşey olmadı..
Sonrasında yine Belediye tarafından yaptırılan kulübeler belli bir bedel karşılığında işletmeye verildi..
Buraya kadar bir sıkıntı yoktu..
Çünkü ilk yıllarında kendilerine tahsis edilen alanda yaz mevsimi boyunca hizmet verdiler, karşılığını da aldılar..
Sonrasında şaşırdılar..
Yayıldıkça yayıldılar..
Sezlonglar ,masalar sandalyeler neredeyse denizin içine kadar girdi.. Yani hem doğuyu,hem batıya, hem sağa hem sola açılabildikleri kadar açıldılar..
Yani sizler bizler denize işletmelerin sınırlarından denize girmiş oluyoruz, tabiiki onlara göre..
Yayılmalarını da geçtik..
Yaya yollarına park edilen araçlar,motosikletlerin, servis araçlarının park alanı olmuş durumda..
Parkın açıldığı yıllarda o dönemin belediye başkanı M.Suphi Alp, Dragon parkında bir figüre zarar verildi diye basın toplantısı düzenlemiş bu saldırıyı yapanları kınamıştı..
Şimdi ise, parkın içi çay behçesi olmuş,..
Kardeşim bunun adı park..
Park ne demek kadını erkeği, yaşlısı,gencinin belli saatlerde eşiyle dostuyla zaman geçirecekleri ortak kullanım alanıdır..
Sen gel parkın içine masalarını koy ve çay bahçesi olarak kullan..
Bu park mersin Büyükşehir Belediyesinin Sorumluluk alanında , Anamurda yaşayanların bu bölgede nefes alacakları tek park burası ve istila edilmiş durumda..
Yaz boyunca en fazla iki kez gittiğimiz iskeleden iç acıcı bir yazı kaleme almak isterdim ama..
Üzgünüm gerçek bu..
İskele böylede batı tarafı farklı mı derseniz..
İskeleye göre eh işte..
Burada da kulubelerin etrafı maşallah..
Caretta yuvalarının üstüne elbiselerini asanlarmı, yedikleri içtiklerinin atıklarını, çocuk bezlerini kumsalda bırakıp gidenlerimi ararsınız..
Üzgünüm hemde çok ama..
10 metre ötede duran çöp kutusuna atacağı atığı bir gün sonra geleceği sahilin içine edenlerin
çoğu da kadın...
Hani hep övünüyoruz ..
Türkiye Cumhuriyeti’nin en güney ucundayız ve 17 km’lik mis gibi sahilimiz var..
“Yerli ve Avrupalı konuklarımızı bekliyoruz” diyoruz..
Hoş güzel de..
Bizlerin önce yaşadığımız yeri bu kadar hoyratça kullanmamız gerektiğinin farkına varmamız gerekmiyor mu..
Bu hoyratlıkla..
Sizce nasıl bir ev sahipliği yapabiliriz,hiç düşündünüz mü..
Öncelikle 3-5 kuruş kazanacağım diye sahillerin içine edenler..
Siz kendinize çeki düzen verin ki..
Tatil için Anamur’u tercih edenlerden 3-5 kuruş değil, 20-30 kuruş kazanın..
Tatilci Anamur’da yaşam ucuz diye değil..
Ev sahipliğimizden ve çevresel etkilerden memmun kaldığı için,
Yani..
Sahillerimizin temizliği,denize sıfır parkımızın bakımıyla birleşen güvenliği, yaya yollarının işgal edilmediği, temiz işletmeleriniz, başka canlıların haklarını koruduğunuz, kazıklamadığınız onların akıllarında kalsın ki..
Anamur’u, bir değil, birçok kez tercih etsin..
Yoksa..
Kum-deniz ve güneş her yerde var..
Hemde kredi kartlarına 10 taksit..
Benden söylemesi..
Anamur’a yazık, insanlara ayıp etmeyen...
Ortak kullanım alanlarıını babalarının malı gibi görmeyen,başkalarının haklarına saygı duyanlar..
Sağlıklı Günlerde..
Sevgiyle Kalın..