Bir kaç gün önce ‘il’le de Tarsus’ yazısı yazmıştım.
Nedenlerini tekrar yazarak sizi sıkmak istemem.
On bin yıllık tarihe sahip kenti herkes biliyor.
O yüzden bugün ‘Bağımsızlık Günü’nü anlatmak istiyorum.
Slogan çok iyi.
Tarsus Belediyesi’nin bağımsızlık sloganı…
İl’le de Tarsus.
Hem de 30 Ağustos’ta..
Ne anlamlı bir gün değil mi?
Türkiye’nin bağımsızlık gününün yıldönümünde, Tarsus da bağımsızlığını isteyerek il olmak istiyor.
Gerçi geçmiş tarihinde iki kez başkentlik yapmış, defalarca il statüsünde anılmış, ama makus talihi Tarsus’u, Adana ve Mersin’in arasına sıkıştırmıştı.
Ama artık haklı olarak kabuğunu kırmak ve makus talihini yenmek istiyor Tarsus.
Dün de lansmanı vardı.
Katılmamak olur mu?
Hüseyin Kar, Abidin Yağmur ve bendeniz bu önemli güne şahitlik etmek için sözleştik ve yola koyulduk.
Tarsus kapalı spor salonunda düzenlenen organizasyona, Mersin’den bizim haricimizde sevgili Ayşe Şahin Doğan, Cihan Barış Budak ve Sedat Yılmaz katıldı.
Tarsus’u saymama gerek yok!
Siyasi yada ideoloji gütmeden Tarsus için orada hazır olanlar da vardı.
Harika ve dört dörtlük bir organizasyon.
Aracımızı park ettik, selamlaştık, kucaklaştık.
Çünkü Tarsus tarihinin en önemli gününü yorumlayacaktık.
Harika bir salon, ışık oyunları, şık sandalyeler ile katılımcılar, gösterilen ilgi ve hizmet dört dörtlük.
İçeri girmeden önce kentin nabzını tutan ve iyi takip eden sevgili meslektaşım Okan Çalışkan, “Daha önce hiç bu kadar görkemli bir tören olmadı” dedi.
Zıt görüşlere sahip olmasına rağmen, yiğidin hakkını, yiğide teslim etti.
İşte bu memleketçiliktir…
Görüş ve ayrım yapmadan...
Bazı gazeteciler başkanın bu yolda yalnız kaldığını belirtti.
Dışarıdaki küçük anketimizden sonra, basın için ayrılan yerimize oturduk.
Katılımcılara baktım, hiç bir siyasi parti temsilcisi yok! Siyasiler yok! Milletvekilleri yok! Yok da yok!
Hem kızdım, hem üzüldüm.
Tarsuslu olmakla övünenler, Tarsus’un bağımsızlık mücadelesini başlattığı günde yoktu.
Belki de Tarsus’un makus talihini değiştirecek bu çok önemli günde Başkan Haluk Bozdoğan’ı yalnız bıraktılar.
Ama bırakmayanlar da vardı.
Duyduğuma göre Başkan Bozdoğan’ı telefonla arayarak, tebrik ettiğini, başarılar dilediğini, çok katılmak istediğini, ancak parti proğramının yoğunluğu nedeniyle katılamadığını, ama yanlarında olduğunu belirterek destek verdiğini ileten iki kişiden birisi, İyi Parti GİK üyesi Burhanettin Kocamaz oldu.
Diğer isim ise Fikri Sağlar’dı.
Tarsus’u 15 yıl yöneten Kocamaz, ayrı görüşlere sahip olmasına rağmen, çok, çok önemli bir destek verdi Başkan Bozdoğan’a.
İşte memleketçilik bu!
Kendisini bu kutsal davranışından dolayı tebrik ediyorum.
Peki kimler katıldı?
Tarsus’un en etkili STK’ları var. Yani Sivil Toplum Kuruluşları, yani Tarsus halkı var.
Yine Tarsus basını var.
O sırada bizi gören Tarsus’un deneyimli ve tecrübeli gazetecisi Yakup Boncuk’la karşılaşınca, ankete devam ettim.
Partisi yok Yakup Boncuk’un…
Gazeteci ve memleket sevdalısı.
Yakup’u bulmuşken sordum!
“Kentte durum nasıl” diye.
Kalbi Tarsus için atan adama bir dokunduk, bin ah işittik üç dakikada…
‘Bak Fatih! Tarsus 80’li yıllarda Özal ile, 90’lı yıllarda Demirel ile iki kez il olma fırsatı yakalamıştı. Ama değerlendiremedi. İl vaadinde bulunan iki cumhurbaşkanının çağrısının aksine oy vererek il olma şansını kaybettirdiler. On bin yıllık tarihi kenti, 3-5 oy uğruna feda ettirdiler. Bizleri ideolojilerin ve siyasetin çirkin yüzü ile yanılttılar. Artık bu son şansımız!” Dedi.
Yakup Boncuk’un bu yorumundan sonra, birden fikrim değişti.
O zaman iyi ki siyasetçiler gelmemiş, milletvekilleri gelmemiş diye geçirdim içimden.
Gelseler de gelmeseler de 80 ve 90’larda yaşanan makus tarihi tekerrür ettirecekler.
Eğer ki Başkan Haluk Bozdoğan’ın başlattığı, kendi deyimiyle, bağımsızlık mücadelesi, talihsiz yılların tekerrürü ile sonuçlanırsa, onlar da Tarsus tarihinin karanlık sayfalarına gömüleceklerdir.
O yüzden; Ben Başkan Haluk Bozdoğan’ı hiç de yalnız görmüyorum.
Aksine Tarsus halkı ile bütünleşmiş olarak görüyorum.
Her ne kadar menfaat ve çıkar odaklı siyaset, zaman zaman çirkin yüzünü gösterse de, doktorluk yıllarında “Efsane Doktor” ünvanı ike anılan Haluk Bozdoğan’ın “ Efsane Başkan” olarak anılmasına sadece bir adım kaldı.
Yolunuz da, bahtınız da açık olsun Sayın Başkan.
Tarsus halkı sizinle…