Büyük çoğunluğun evet dediğini duyar gibiyim. Artık çocukları oradan oraya gezdirmek yok, plan yapmak yok, evde anne artık ben sıkıldım diyen bir çocuk yok.

Sosyal medyada ailelerin paylaşımlarını görüyor ve okuyorum; gözlemlerim ve duyumlarımın etkisiyle ailelerin büyük bir çoğunluğu çocuklar okula dönüyor diye sevinçli.

Yani hayatta ki en değerli varlıklarınızdan bıkacak, sıkılacak “aman okullar açılsa da kafamdan gitse” diyecek bir durum değil bu yazdıklarım!

Ebeveynlere göre bu söylemleri şöyle de sentezleyebiliriz. Çocukla verimli ve keyifli zaman geçirmek için ortam yaratamamak, ailenin çocuğunun özgürlüğünü kısıtladıklarını düşünmeleri, güvensiz bir dünyada yaşadığımız için çocuklarının dışarıya çıkmasındansa evde teknolojik oyuncaklarla çok ama çok zaman geçirmelerinden kaynaklı öfkeli ve agresif davranışlar sergilemeleri, teknoloji uzmanı çocuğun evdeyken tüm kontrolü eline geçirdiği için anne ve babanın bu durumdan rahatsız olması da olabilir.

Maalesef son zamanlarda, çocuklar anne ve babaları parmaklarında oynatıyorlar. Yemek türü, şekli, teknoloji kullanımı vb. diğer tüm konularda çocuğun istediği oluyor. Anne ya da baba kafam şişti şu oyunu bırak dediğinde kıyamet kopuyor.

Yeni nesil veya doyumsuz yetişen çocuklar da diyebiliriz HAYIR sözcüğünün anlamı nedir bilmez, sıkıntıya gelemez, sorumluluk alamaz. Teşekkür etmek, rica etmek, sırasını beklemek ve sabretmek onun için hayli yabancı kavramlardır. Bu yüzden evde ailelere, okulda öğretmenlere çok iş düşmektedir.

Peki, tatil dönüşü çocuklarımıza okula başladıkları bu dönemde nasıl yardım etmeliyiz?

Okul hazırlığını beraber yapalım. Bir önceki seneden kalan kullanılabilir defter, kitap, kalem, dosya, forma, ayakkabı, vs. hazırlığı.

Her gün beraber verimli ve güzel zamanlar geçirmeye çalışalım. Evet, okullar başladı, bizim de işlerimiz var demeyin! Yatmadan önceki 30 dakikayı onlara ayırın ve sevildiklerini hissettirin.

Neden kitap okumuyorsun sen hiç diyeceğimize, onlara okumada ve yazmada örnek olalım. SÖYLEME, GÖSTER derler biliyor musunuz? Onlara örnek olmak için kitap okuyalım, kitapçılarda beraber kitap seçelim.

En uygun yatma zamanına beraber karar verin. Uyku, tatil sonrası en önemli konulardan biridir. Unutulmamalıdır ki en hassas konuda budur. Bir öğrenci için geç olan yatma saatlerini yavaş yavaş geriye çekin. Dinlenme, tazelenme ve büyüme bu sürede gerçekleşiyor.

Dersler ve notlar konusunda çok hırslı olmayın! İyi oldukları yönleri ortaya çıkarmaya çalışarak, kapasitelerini bilelim. Onlar da birey, zayıf ve güçlü yönleri olacaktır. Saygı duyalım.

Akşam yemeği, pazar kahvaltısı gibi ritüelleri ailemize sokalım. Sosyal hayatlarında özgüven sahibi olmaları ve kaliteli iletişim kurabilmeleri için çocuklarımıza sohbet için her zaman hazır olduğumuzu göstermeli ve onları yargılamadan, eleştirmeden dinlemeliyiz.

Çocuğunuzla anılar biriktirin. Her fırsatı değerlendirin ve planlayın. Hayatı değerli kılın veya değerli hale getirin.

Sizler, YAŞASIN! YAZ TATİLİ BİTTİ, OKULLAR AÇILIYOR diyen ebeveynler olmayın!

Çünkü çocuklar bizim en değerli varlığımız ve geleceğimizdir...

Güray Gökal

Kişisel Gelişim Uzmanı

Uluslararası İlişkiler ve Siyasal İletişim Danışmanı