Mezitli, Mersin’in gözbebeği ilçelerinden biri… Sahil boyunca özgürce bisiklet süren gençleriyle, huzur içinde yaşayan insanlarıyla, sosyal yaşamın ve umut dolu bir geleceğin merkezi olmuştu.
Bu güzel tablo, genç ve dinamik Belediye Başkanı Ahmet Serkan Tuncer’in vizyonuyla birleşince, birçok kişi Mezitli’ye hayranlıkla bakar oldu.
Ancak son günlerde kamuoyuna yansıyan bir haber içimizi burktu. Refikimiz TANIK haber sitesinde yer alan “Mezitli’de Vurgunu CİMER Önledi” başlıklı haber, hepimizi derin bir sorgulamanın içine itti.
Mezitli'de yaşanan bu şaşırtıcı yolsuzluk iddiasına Genç, umut vaat eden bir Belediye Başkanı’nın adının karışması; hepimizi üzer, hepimizi düşündürür.
Habere göre, Orman Bölge Müdürlüğü’nden 1 milyon TL’ye satın alınan 7 bin 500 metrekarelik bir zeytinlik, sadece 6 ay içinde imara açılmış ve yaklaşık 200 milyon TL’ye satılmak istenmiş. Bu plan, bir vatandaşın CİMER’e yaptığı başvuru sayesinde fark edilmiş ve Mersin Cumhuriyet Savcılığı derhal soruşturma başlatmış.
Sormadan edemiyorum:
Sayın Başkan Tuncer neden susuyor?
Sessizlik, bazen yolsuzluktan bile ağır gelir. Hele ki o sessizlik, halkın güvenini kazanmış bir başkandan geliyorsa…
Ben kimseyi suçlamıyorum, ancak Mezitli halkının en doğal hakkı olan “gerçeği bilme hakkı” görmezden gelinemez.
CHP’nin bugünkü kadroları; Genel Başkan Özgür Özel önderliğinde, halktan aldığı güçle yolsuzluklara karşı mücadele ederken, Mezitli’deki bu sessizlik partinin yürüdüğü yoldaki en büyük engellerden biri olabilir. Sayın Başkan Tuncer’e açık ve net çağrımdır: Eğer bu iddialar asılsızsa, çıkın konuşun, halkı bilgilendirin. Eğer içinde olduğunuz bir hata varsa, bunu dürüstçe kabul edin.
Unutmayın ki, halk affeder ama kandırıldığını hissederse unutmaz.
Bu çağrım sadece Mezitli için değil; şeffaf, adil ve hesap verebilir bir yerel yönetim hayal eden tüm yurttaşlarımız için…
CHP’nin küllerinden yeniden doğmaya çalıştığı şu kritik dönemde, genç bir belediye başkanının adının böyle bir yolsuzluk dosyasına karışması ne partiye ne halka yakışır.
Toplumu rahatlatacak olan; suskunluk değil, açıklıktır.
Haydi Başkan, konuşun!
Halk sizi dinlemeye hazır.