4. Uluslararası Tarsus Festivali, kültür ve sanatın yanı sıra tarih ve bilimin buluştuğu özel söyleşilerle başladı. Tarsus Müzesi’nde gerçekleştirilen etkinlikler, Mersin’in köklü geçmişini ve kültürel mirasını ele alan isimleri bir araya getirdi.
Festivalin ilk söyleşisi, Mersin Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ümit Aydınoğlu ile belgeselci ve gezgin Orkun Olgar’ın katıldığı “Anadolu, Tarih ve Macera” başlıklı oturum oldu. Söyleşide, Mersin’in antik kültürel dokusu, bölgedeki arkeolojik mirasın korunması ve tanıtım stratejileri konuşuldu. Prof. Dr. Aydınoğlu, “Kültürel mirasın tanıtımı, koruma kadar önemli bir mesele. Mersin Büyükşehir Belediyesi bu konuda büyük çaba gösteriyor” dedi. Orkun Olgar ise sosyal medyanın tanıtımda güçlü bir araç olduğuna değinerek, “Kilikya bölgesi dünya çapında tanıtılmalı. Mersin, potansiyeline göre Türkiye’nin en az konuşulan bölgelerinden biri” ifadelerini kullandı.
Festivalin ikinci söyleşisinde ise akademisyen ve yazar Pelin Batu moderatörlüğünde, tarihçi-yazar Sinan Meydan’ın katılımıyla “Kuruluşta ve Kurtuluşta Tarsus” başlıklı oturum düzenlendi. Söyleşide Tarsus’un binlerce yıllık geçmişi, Kurtuluş Savaşı’ndaki önemi ve Cumhuriyet’in kültürel temelleri konuşuldu. Sinan Meydan, Tarsus’un Anadolu tarihindeki stratejik ve sembolik değerine vurgu yaparken, Pelin Batu “Tarsus, tarih ve kültürle yoğrulmuş, yaşayan bir şehir. Bu tür festivaller, toplumsal belleğimizi diri tutuyor” dedi.
Batu ayrıca kültürün toplum üzerindeki dönüştürücü gücüne dikkat çekerek, “Tiyatro, müze, kitap ve sanat; insanın ruhuna işleyen, toplumu iyileştiren değerlerdir. Bu çalışmalar sürdürüldükçe yeni kuşaklar daha bilinçli yetişecektir” diye konuştu.
Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği söyleşiler, Mersin’in kültürel mirasının korunması ve tanıtılmasına yönelik farkındalığı artırdı. Festival, önümüzdeki günlerde konserler, sergiler ve gastronomi etkinlikleriyle devam edecek.