Ben bir yerel gazeteciyim.
Köşe başlarında dönen oyunları, masa altında fısıldanan kirli planları, sosyal medya trolleriyle beslenen algı operasyonlarını izlerim.
Kendime yapılan haksızlığa karşı nasıl dimdik duruyorsam, başkasına reva görülen adaletsizliklere karşı da susmam.
Bugünlerde yine bir senaryo sahneleniyor.
Yazılıp çizilenler, fısıltı gazetesinin çoktan sınırları aşmış dedikoduları…
Bir algı oluşturulmak isteniyor:
“Mersin’e büyük operasyon yapılacak!”
Peki, kime bu operasyon?
Yanıt hazır:
Vahap Seçer, Abdullah Özyiğit, Ahmet Serkan Tuncer, Abdurrahman Yıldız… Hatta işi Tarsus’a kadar götürüp “Ali Boltaç da listede” diyorlar!
Yani anlayacağınız, Mersin’de CHP’li başkan bırakılmayacakmış!
Ortada somut bir şey yok ama trollerin ağzında köpürmüş kelimeler, klavyelerinde şantaj kokan cümleler…
Dedikodu, önce fısıltıya; sonra fısıltı senaryoya; senaryo ise hızla linç kampanyasına dönüşüyor.
“Devlet başa” nidalarıyla, sosyal medyada troller, sözde gazeteciler devreye sokuluyor.
Amaç belli: Belediye başkanlarını itibarsızlaştırmak, hedefe oturtmak, görevden aldırmak!
Şimdilik hedefte Yenişehir var.
Mersin’den Ankara’ya servis edilen asılsız söylentiler, “Ankara Kuşu” benzeri trol hesaplardan yayılıyor.
Kapı aralığından duydukları yalanlara kulak dayayıp “duyum” diye satıyorlar.
İçeriden bilgi sızdırılmış gibi gösterip, aslında Koltuk hastalığına yakalanmışlar tarafından yazdırılmış karalama notlarını paylaşıyorlar.
Bu ne biliyor musunuz?
Bu, jurnalciliktir!
Bu, algıyla şekillendirilmiş bir linç girişimidir.
Abdullah Özyiğit bu kentin sevilen, vizyon sahibi, halkla iç içe, çalışkan bir belediye başkanıdır.
Yenişehir’de yarattığı değişimi halk görüyor, takdir ediyor.
O yüzden de onun koltuğuna göz diken kuklalar harekete geçti.
CHP Yenişehir ilçesinde “şapkayı aday gösterse kazanır” rahatlığına güvenip perde arkasında sinsice oynayan bu kuklalar, bugün o koltuk için sahneye çıkmak istiyor.
Ama bu halk öyle kolay kolay belediye başkanını yedirmez.
Mersin halkı, özellikle de Yenişehir halkı, kimin ne niyet taşıdığını görür.
Bu kentte dürüstlüğü, çalışkanlığı, halkçılığıyla öne çıkan bir başkana operasyon yapılmak isteniyorsa, bunun adı sadece siyasi değil, vicdani bir çöküştür.
Türkiye’de çok sayıda başarılı, halkın sevgisini kazanmış belediye başkanı şu anda cezaevlerinde.
Haksız yere, adaletsiz biçimde…
Şimdi aynı senaryo Mersin’de sahneye konulmak isteniyor!
Yazıktır! Günahtır!
Yapılan algılar bu kente, bu halka ve bu ülkenin demokrasi birikimine ihanettir.
Ve ben…
Bu şehirde yaşayan bir gazeteci olarak, gerçeğin,
vicdanın ve halkın yanında olmaya devam edeceğim.
…
Tam da bu noktada CHP Mersin İl Başkanı Koral Ömür’ün sosyal medyada yaptığı açıklamayı da değerli buluyorum:
“Mersin Büyükşehir Belediye Başkanımız Vahap Seçer’in öncülüğünde gerçekleşen buluşmada; Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız, Silifke Belediye Başkanı Mustafa Turgut, Anamur Belediye Başkanı Durmuş Deniz, Aydıncık Belediye Başkanı Özkan Kılıçarpa ve Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç’ın birlik ve beraberlik içinde verdiğimiz görüntü, Mersin için umut vericidir. Cumhuriyet Halk Partili belediyeler olarak Mersin’in her köşesinde halkımıza daha iyi hizmet sunmak adına dayanışma, ortak akıl ve uyum içinde çalışmaya kararlıyız. Birlikte daha güçlü, birlikte daha güzel bir Mersin için omuz omuzayız.”
İl Başkanının paylaştığı bu birlik ve kararlılık görüntüsü, algı operasyonlarına karşı direncin de sembolü olacak.