Ömrüm halkın mücadelesine, sol düşünceye, emeğe ve adalete adamış bir ömür...
Ancak bugün, “sol belediyecilik” diye övünenlerin emeğe ve dürüst gazeteciliğe nasıl sırt döndüğünü gördükçe kahroluyorum.
Koltuklarına oturdukları belediyeleri babalarının bakkal dükkânı sanan başkanlar var!
Milyarları, sözde “projeler” adı altında havada uçuruyorlar.
Yandaşa gelince akan musluklar bir türlü durmuyor.
Ama sıra yerel basında, özellikle de halkın sesi olmayı sürdüren bizim gibi bağımsız gazetelere gelince, musluk damla damla bile akmıyor!
Her gün haberlerini yapıyoruz; sosyal medyada, sitede, yerelde onların sesiyiz.
Ama iş emeğe saygıya, yani bir banner’a, insanca bir destek vermeye geldi mi, kimse ortada yok!
Bazı CHP’li belediyeler, adeta sağcıların eliyle yarışıyor cimrilikte.
Yıllarımız sağın darbeleriyle geçti, şimdi de solun umursamazlığıyla boğuşuyoruz.
Ben Sonses.tv adına söylüyorum:
Bu halkın, bu kentin çıkarı için, doğruyu yazmak bizim görevimizdir.
Ama sizler; emeğe değer vermeyip, yandaş basına oluk oluk kaynak akıtıyorsanız, o zaman “sol” lafını ağzınıza almayın!
Ne haber gönderin, ne de lütuf gibi arada sırada komik rakamlı ayda bir gönderdiğiniz banner’ı gönderin.
Onurlu bir gazetecilik, sizin keyfinize muhtaç değildir!
Emeğe saygı duymayanlar, yarın halkın gözünde nasıl solcu kalabilirler?
Ben hâlâ inanıyorum: Gerçek solculuk, önce emeğe, sonra hakikate sahip çıkmaktır.
Bu kenti ve bu halkı seven herkes, artık bu aymazlığa “dur” demelidir.