Bir Cumhuriyet Tartışması
(Her arkadaşım, kendini Sayın Prof’un yerine koyarak cevaplandırabilir sorumu.)
Bir felsefecimiz diyor ki:
“Cumhuriyet, Türk toplumunun doğal- tarihsel gelişim sürecine aykırı bir proje olarak ortaya çıkmıştır. Cumhuriyet devrimleri Türk toplumunun geleneksel kurumlarını , değerlerini alışageldiği hayat tarzını yok saymış, geçmiiyle, geçmiş kültürüyle olan bütün bağlarını koparmış, ancak onların yerine tatmin edici yeni bir hayat tarzı, iyi ve güzel hakkınonun kurucu ilkelerini yeniden da doyurucu yeni kavramlar, değerler koyamamıştır.”
Diyor, paragrafın sonunda tokatını vuruyor:
“…sonuç olarak yapılması gereken cumhuriyetin kendisini ortadan kaldırmak değilse bile onun kurucu ilkelerini yeniden ele almak, yeni ve demokrasiye uygun bir anayasa yapmak, böylece devleti halkla veya milletle yeniden barıştırmaktır.”
Bu Prof’un dedikleri doğru mu?
Önce şunu söylemeliyim: Cumhuriyet, kendisinden önce yaşanmış değerleri, kültürü vs. yok etmiş.
Ne yapacaktı?
“Cumhuriyet devrimleri” diyorsunuz da yapılanları devrim olarak değerlendiremiyorsunuz Sayın Prof. Siz ve sizin gibi düşünenler. .
Son sözüm de size:
Ben bir akademisyen değilim.
Yurt ve ulussever olmaktan başka bir sanım/unvanım yoktur. Sizinle tarih, felsefe, siyaset tartışabilecek birikimim de yoktur.
Ancak 21.yüzyıl rejimlerini Aristo ve Platon’dan kalanlarla görmek, felsefeye çok yakışsa da çağımızın değerleri karşısında biraz soluk kalır, sanıyorum.
Son cümlem de şu olsun:
Bu kıyasıya eleştirdiğiniz Cumhuriyet, sizi köyünüzden alıp ülke ve dünya çapında bir akademisyen yapmasaydı sizin esameniz ne olurdu?
....
1- Kimsenin reklamcısı değilim, akademisyen de değilim. Bu alıntının kimden nereden olduğunu Google belki bilir. Zaten alıp çalmıyorum. Bana değil, birisine ait olduğunu söylüyorum.