Sıkça programlarıma telefonla katılırdı.. güzel sesi vardı.

Şiirler okurdu, tam bir " Gecenin Pembe Kanatları" fanatiğiydi...Bir gün yine aradığında, bir yerel

radyoda program yapacağını söyledi. Bana yardımcı olursanız sevinirim dedi... Elbette kabul ettim.

Bir kafede buluşmak üzere sözleştik " Seni nasıl tanırım " dedim...." Ben sizi tanırım "dedi..

Tam saatinde oradaydım....cafe kalabalıktı , şöyle bir etrafa göz gezdirdim, gençten bir adam ayağa kalktı.

Yanına doğru yürüdüm, tokalaştık oturdum... yüzünün sağ tarafı ciddi şekilde yanıktı, yüzüne bakarken

zorlandım,kafamın içi karmaşıktı ,olur ya gözüm yanık tarafına kayar da mahçup edersem onu diye...

Yanında getirdiği çantasından evraklar çıkarttı... hazırlıklarını gösterdi.....iki saat kadar konuştuk....

O kadar lezzetli bir sohbetti ki, şiirlerden, yazarlardan, şairlerden konuştuk. Birlikte çıktık cafeden, ayrılırken yalnızca elimi uzatmakla kalmayıp yanaklarından öptüm onu..uzun yıllar eşiyle birlikte arkadaşlarım oldular, kardeş oldu bana...Ben o cafedeki sohbetten sonra, o'nun yüzündeki yanığı bir daha

hiç görmedim,. gerçekten görmedim....yok olmuştu sanki....uzun yıllar düşündüm, ilk bakışta çok güzel gördüğümüz nice insanlar girdi hayatımıza ve nasıl çirkinleştiklerine şahit olduk gün be gün...

İnsanı güzel yapan ruhudur, insanlık kalitesidir, sohbetidir, sıcaklığıdır, sevgisidir...

Ben güzelliğin şekille şemalle, şıklıkla, vücut ölçüleri ile olmadığını anladığımdan beri, daha özel güzellikler

görüyorum, buluyorum etrafımda.... darısı başınıza... GERÇEK GÜZELLİKLER HEP SİZİNLE OLSUN...

#Serapsekmen