1996 yılıydı. Adana Havalimanı’nda, hac yolculuğuna uğurluyorduk annemi… Uçağa binmeden az önce abime dönüp:
“Anneme son kez bakıyoruz… Bu dönüş olmayacak. Çok sevdiği topraklarda kalacak...”
Uçağın kalkışıyla birlikte içimize çöken o tarif edilmez burukluk hâlâ yüreğimde. Oysa ne abim ne ben dile getirmedik o anki hissi. Belki bir umut...
Ve öyle de oldu…
Hac farizasını yerine getirdi. Orada, o mübarek topraklarda, dönüşüne iki gün kala Hakk’a yürüdü. Cennetu’l Baki’ye defnettiler.
Benim Kürt anam…
Beş vakit namazını aksatmayan, Şafi mezhebine bağlı bir kadın…
Yanında olduğumda başımı, sırtımı sıvazlar;
“Abdulvahap’ım, Allah sonunuzu hayretsin, ayağınıza taş değmesin” diye dua ederdi.
O zamanlar, gençliğin verdiği duyarsızlıkla bu sözleri umursamaz geçerdim. Meğer ne büyük dua, ne kıymetli temenniymiş…
Bazı ölümler ibret, bazıları rahmettir…
Anneminki gibi güzel ölümler de vardır.
Bir de Kenan Evren gibi ibretlik ölümler…
12 Eylül’ün kanlı darbecisi…
Gençliğin celladı, halkın umutlarını boğan, işkenceyi sistemleştiren bir diktatör…
Ölüm döşeğinde, tanınmayacak hâlde…
Altına bez bağlanmış, lanetle anılan, küfürlerle uğurlanan bir “son” yaşadı.
Türk halkı bile üzülmedi gidişine…
Çünkü o, sadece solculara değil, bu ülkenin vicdanına işkence etmişti.
Biz o dönemin gençleri…
Anne, baba, kardeş, sevgiliden uzak…
Cezaevlerinde, işkencehanelerde, hücrelerde, her sabah yeniden doğmayı umarak yaşadık.
Elektrik, falaka, hayâ patlatan sorgular…
Gırtlağımıza bastırılmış ellerin izleri hâlâ ruhumuzda.
Devrimciliği yürekten benimsemiş toy yüreklerdik biz.
Halk için, özgürlük için, adalet için…
Bugün ise, işkence yok belki ama baskı daha sinsi, daha derin.
Seçilmiş belediye başkanlarının, yardımcılarının, üniversiteli gençlerin bir bir gözaltına alındığı bu günlerde;
O insanların cezaevinde ne hissettiğini çok iyi biliyorum.
Çünkü biz o duygularla yıllar önce yüzleştik.
Ama bilinsin ki…
Her zulmün bir sonu, her zalimin bir ibretlik akıbeti vardır.
Küçücük Berkay’ın o otobüs önündeki “Her şey çok güzel olacak!” çığlığı,
Bu halkın pes etmeyeceğinin en berrak sesidir!
Bugün CHP’nin, halkın, ezilenlerin her bir neferine karşı yapılan baskılar her şeyi göze alanları yıldırmaz!
Tam tersine kenetlendirir.
Bu mücadele de yaşamın tam kalbine kazınacak.
Ya hep beraber, ya hiçbirimiz!
Dipnot:
Söz, sadece geçmişe değil; geleceğe de yazılır. Bu yazı, hatırlatmak için değil, unutmamak için yazıldı.