Bu başlıkta yayımlanan önceki yazılarımı yazının sonundaki “Yazarın Diğer Yazıları” bölümünden okuyabilirsiniz.
JAPONYA’NIN KUSHİMOTO KENTİ İLE MERSİN ARASINDAKİ KARDEŞ ŞEHİR İLİŞKİLERİ 1974 YILINDA ALINAN BELEDİYE MECLİS KARARIYLA BAŞLAMIŞTI.
Osmanlı Padişahı 2. Abdülhamit Japon İmparatoru Mutsihuto’ya hediyeler götürmesi için Ertuğrul Fırkateynini görevlendirmişti. Fırkateyn 1889 Yılı Temmuz ayında İstanbul’dan yola çıkmış, 7 Haziran 1890 tarihinde de Japonya’nın Yokohama Limanına varmıştı. Amiral Osman Bey Komutasındaki heyet Japon İmparatoruna Padişahın hediyelerini sunduktan sonra 15 Eylül 1890 tarihinde Yokohama Limanında ayrılarak, İstanbul’a dönüş yolculuğuna başlamıştı. Fırkateyn, hareketinden kısa bir süre sonra giderek şiddetini artıran kuvvetli bir fırtınaya yakalanmıştı. Fırtınadan dolayı büyük hasar alan gemi Kushimoto’nun Büyük Okyanus kıyısındaki Oşima Adası açıklarında 16 Eylül 1890 tarihinde kayalıklara çarparak, batmıştı. Tarihe Ertuğrul Faciası olarak geçen bu trajik kazada Amiral Osman Paşa, gemi süvarisi Yarbay Ali Bey ve 54 subayın da içinde bulunduğu 526 mürettebat şehit olmuş, 69 denizcimiz ise Oşima Adası Halkı tarafından kurtarılmıştı. Kazadan kurtarılan 69 denizci tedavilerin ardından bir yıl sonra İstanbul’a gönderilmişlerdi. Ertuğrul Fırkateyninin battığı Oşima Adası kayalıklarının tam karşısına Japon İmparatorluğu tarafından kazada ölenlerin anısına 1891 Yılında Ertuğrul Şehitleri Anıtı yapılmıştı. Anıt, 1929 Yılında yine Japonlar tarafından genişletilmiş, 1937 Yılında da Türkiye tarafından restore edilmişti.
ATATÜRK PARKINDAKİ REFAH ŞEHİTLERİ ANITI JAPONYA’DAKİ ERTUĞRUL ŞEHİTLERİ ANITININ PROJESİNDEN ESİNLENEREK, İNŞA EDİLMİŞTİ.
2. Dünya Savaşının acımasızca devam ettiği yıllarda, 23 Haziran 1941 Tarihinde İngiltere’ye gitmek üzere Mersin’den hareket eden Refah Şilebi hareketinden 20-25 mil sonra kimliği belirsiz bir denizaltı tarafından torpillenerek, batırılmış, 168 denizcimiz şehit olmuş, 28 denizcimiz ise kurtularak, Mersin Limanına dönebilmişti. Refah Şilebinde şehit olan gemicilerimiz anısına 23 Haziran 1972 tarihinde Mersin Atatürk Parkının sahiline Refah Şehitleri Abidesi inşa edilmişti. Atatürk Parkındaki Refah Şehitleri Anıtı, Japonya’nın Kushimoto Kentinin Oşima Adasındaki Ertuğrul Şehitleri Abidesinin projesinden esinlenerek, yapılmıştı. Her 2 Kent arasındaki bu anıt kardeşliği 1974 Yılında Mersin ile Kushimoto arasında kardeş şehir ilişkisi tesis edilmesi ile ilgili alınan Belediye Meclis Kararıyla resmiyet kazanmıştı.
KUSHİMOTO BELEDİYESİ’NDEN İLK RESMİ ZİYARET 1990 YILINDA GERÇEKLEŞMİŞTİ.
Belediye Meclis Kararının alındığı 1974 Yılından, 1990 Yılına kadar geçen süreçte Mersin ile Kushimoto Kentleri arasında herhangibir iletişim kurulmamıştı. 1990 Yılının Temmuz ayında 9 günlük kurban bayramı tatilinin yaşandığı günlerde Kushimoto Belediye Başkanı Noboru Kishitani ile Kushimoto Belediyesinin Meclis Üyeleri ve çalışanlarından oluşan bir heyet Mersin Belediyesini ziyaret etmişti Bu ziyaret 2 kardeş şehir arasında gerçekleşen ilk resmi ziyaretti. Başkan Kaya Mutlu’nun Yurt dışında olması nedeniyle Kushimoto Heyetini Başkan Danışmanı sıfatıyla karşılamıştım. Bu ziyaret sonrasında yakın ilişki kurduğum Kushimoto Belediyesi Dış İlişkiler Müdürü Yorio Hamaguchi ile karşılıklı yazışmalar yaparak kardeş şehir ilişkilerini canlı tutmaya çalışmıştım.
KARDEŞ ŞEHİR KUSHİMOTO İLE MERSİN BELEDİYESİ ARASINDA MUTABAKAT PROTOKOLÜ İMZALANMIŞTI.
Japonya Hükümeti Ülkelerindeki tüm belediyelerin dünyadaki kardeş şehirleri ile ilişkilerini geliştirmek amacıyla 29 Kasım 1991 tarihinde Başkent Tokyo’da Kardeş Şehirler Konferansı düzenlemişti. Mersin ile Kushimoto’nun kardeş şehir ilişkilerinde dönüm noktası da bu konferansla başlamıştı. Dönemin Mersin Belediye Başkanı Kaya Mutlu, kardeş şehir Kushimoto’nun Belediye Başkanı Noboru Kishitani ile Türkiye’nin Tokyo Büyükelçiliği nezdinde ilk kez bir araya gelmiş, Türkçe, Japonca ve İngilizce dillerinde kaleme alınan Kardeş Şehir Mutabakat Protokolünü imzalamışlardı. Bu Mutabakat protokolü kapsamında 1992 Yılının Haziran ayı sonunda Mersin Belediyesi Meclis Üyesi ve çalışanlarından oluşan Başkanlığını yaptığım 14 kişilik bir heyetle Ülkemizin Tokyo Büyükelçiliğini, Kushimoto Belediyesini, Ertuğrul Şehitleri Abidesini ve Abidenin hemen yanındaki Türk Müzesini ziyaret etmiş, Müzedeki anı defterini Heyette yer alan arkadaşlarımla birlikte imzalamış, Kushimoto Festivaline katılmış, Mersin’i ve Ülkemizi tanıtan kapsamlı bir sergide açmıştık. 1992 Yılının Eylül ayında da Başkan Noboru Kishitani ile birlikte Kushimoto Belediyesi Heyeti Mersin Belediyesinin konuğu olarak, Mersin Kültür ve Sanat Festivaline katılmış, festival etkinliklerini izlemişlerdi. Sonraki yıllarda Kaya Mutlu tarafından imzalanan mutabakat protokolü kapsamında Belediyeler arasında karşılıklı ziyaretler ve öğrenci mübadeleleri gerçekleşmişti. Ertuğrul Faciası ile Mersin ve Kushimoto Kentleri arasındaki kardeş şehir ilişkilerini anlattığım “50 Yıllık Kardeş Şehir İlişkisi Yok Sayıldı.” Başlığıyla 14 Ekim 2024 tarihinde yayımlanan köşe yazımı okuyarak, bu konuda daha detaylı bilgi edinebilirsiniz.
METROPOL KENT MERSİN’E DOĞRU.
Büyükşehir Belediyeleri statüsüne genel bakış. Hangi iller büyükşehir yapıldı. Nüfusu Kayseri’den daha fazla olan Mersin 1989 öncesi neden büyükşehir yapılmamıştı.
1982 Anayasasının 127. Maddesinde yer alan "büyük yerleşim yerlerinde özel yönetim biçimleri oluşturulabilir" hükmüne dayanılarak 1984 yılında Büyükşehir Belediyeleri kurulmaya başlanmıştı. 1984 yılı Ocak ayında çıkarılan 2972 sayılı yasa ve Mart ayında çıkarılan 195 sayılı kanun hükmünde kararname uyarınca İstanbul, Ankara ve İzmir’de Büyükşehir Belediyeleri kurulmuş, 25 Mart 1984 tarihinde yapılan Yerel Seçimlerde bu 3 İlde Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmişti. 1984 Yılı Temmuz ayında ise 3030 sayılı yasa çıkarılmış, bu yasa doğrultusunda da büyükşehir ve ilçe belediyelerinin statüleri belirlenmişti. Daha sonraki yıllarda çıkarılan yasalarla Adana, Bursa, Gaziantep, Konya ve Kayseri İl Belediyeleri Büyükşehir Belediyesi statüsüne alınmış, 26 Mart 1989 tarihinde yapılan Yerel Seçimlerde bu 8 İlde Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi de yapılmıştı. Büyükşehir Belediyelerin diğer İl Belediyelerine göre en büyük avantajı o ilde toplanan vergilerden pay almasıydı. Belediyenin vergi gelirlerinden pay alması o yıllarda ekonomik yönden zor koşullarda hizmet vermeye çalışan Belediyeler için bir anlamda can suyu niteliği taşıyordu. Zira büyükşehir olmayan belediyelerin ana geliri İller Bankasından nüfusuna göre aldığı paydan ibaretti. Nüfusu Mersin’den daha az olan Kayseri’nin Büyükşehir yapılarak, 1989 Yerel Seçimlerine bu statüde katılması daha fazla nüfusa sahip Mersin için üzüntü verici bir durumdu. Merkezi Yönetimiyle aynı partiden olan ANAP’lı Mersin Belediyesinin 1989 Yerel Seçimleri öncesinde büyükşehir yapılmaması, o dönemdeki ANAP’lı Mersin Belediyesi Yönetiminin bu konudaki umursamazlığından kaynaklandığını ortaya koymuş, başta Belediye gelirleri açısından büyük bir fırsat o dönemde kaçırılmıştı. Plancı düşünce yapısıyla konunun önemini iyi bilen Kaya Mutlu, Başkan seçildiği 26 Mart 1989 tarihinden hemen sonra Mersin’in de Büyükşehir statüsüne alınması için o dönemde Başbakan olan Turgut Özal’la görüşmelere başlamıştı. Devlet Planlama Teşkilatındaki çalışma arkadaşlığından dolayı Turgut Özal’la yakın ilişkileri olan Kaya Mutlu Mersin’in Büyükşehir olabilmesi için yoğun çaba harcamaya başlamıştı. Kasım 1989 da Özal’ın Cumhurbaşkanı olmasından sonra Başbakan olan Yıldırım Akbulut ve sonrasında Mesut Yılmaz başkaca illerin de bu konudaki talepleri nedeniyle Mersin’in ve diğer illerin büyükşehir olma istemine sıcak bakmamışlardı. Belki de dönemin Cumhurbaşkanı Özal’dan onay alamamışlardı. Bilemiyorum. Bir Kentin büyükşehir olabilmesi için o kent merkezinde en az 2 ilçe belediyesi kurulması gerekiyordu. Bu da yönetimsel olarak Devlete bir hayli mali yük getiriyordu. 2 İlçe demek 2 Kaymakamlık demekti. Her kaymakamlıkta idari birimlerin tesis edilmesi ve buna benzer diğer idari yapıların kurulması ha deyince olacak bir iş değildi. Bu nedenlerle Kaya Mutlu’nun çabaları hep karşılıksız kalmıştı.
7 İLİN BÜYÜKŞEHİR OLMASINA BAŞBAKAN DEMİREL DE SICAK BAKMAMIŞ, OLUMLU YAKLAŞMAMIŞTI.
Ekim/1991 de yapılan Milletvekili erken genel seçimlerinde Demirel’in DYP’si 1. Parti, Mesut Yılmaz’ın ANAP’ı 2. Parti ve Erdal İnönü’nün Genel Başkanı olduğu SHP ise 3. Parti olmuştu. 20 Kasım 1991 tarihinde Demirel’in Başbakanlığında DYP&SHP Koalisyon Hükümeti kurulmuştu. Gerek Belediye Başkanı seçildiği SHP’nin Hükümette koalisyon ortağı olarak yer alması, gerekse de SHP’li Kültür Bakanı Fikri Sağlar’ın yoğun uğraşları Mersin’in Büyükşehir olmasına yeterli gelmemişti. Kaya Mutlu, her şeye rağmen Mersin’in büyükşehir olabilmesi için olağanüstü çaba göstermeye bıkmadan usanmadan devam etmişti. Zira seçildiği 1989 Seçimlerinde en büyük vaadi olan 5.000 Personel alımının temelinde Mersin’in Büyükşehir olması ve kurulacak 3 ilçe belediyesinin personel ve ekipman sorunlarının en kısa zamanda çözülmesi yatıyordu. Büyükşehir statüsüne alınır, alınmaz ilçe belediyeleri hazır olan personeliyle, makine parkıyla hızlı bir biçimde göreve başlayabilecekti. Ancak zaman daralıyor, 1994 Yerel Seçimleri yaklaşıyordu.
Onca hizmetin verildiği, Mersin’in Büyükşehir statüsüne alındığı bu dönem sonunda 27 Mart 1994 Yerel Seçimleri neden kaybedilmişti. Bir sonraki yazımda Mersin’in Büyükşehir Belediyesi statüsüne alınması ile SHP Adayı Kaya Mutlu’ya 1984 Yerel Seçimlerinde olduğu gibi bir takım odakların seçimi nasıl kaybettirdiklerini anlatmaya çalışacağım.
Devam Edecek
Münif APARI