Kılıçdaroğlu CHP’nin Üzerine Karabasan Gibi Çöktü

"..CHP susarsa, Türkiye karanlık bir döneme sürüklenir. Bu gidişat, sadece bir partinin değil; laikliğin, hukukun ve Cumhuriyet rejiminin çöküşü olur..."

Abone Ol

CHP’de tarihi günlere doğru ilerliyoruz.

Mahkeme sürecine sadece üç gün kaldı ve eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun perde arkası hamleleri partiyi yeni bir krizin eşiğine getirdi.

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Kılıçdaroğlu'nun kendisine, “Mutlak butlana karşıyım. Böyle bir karar partiyi kayyuma götürür. Bu riski partim adına alamam” dediğini söyledi.

Bu sözler, CHP’nin geleceğine dair ciddi bir tehdit taşıyor. Açıkça söylemek gerekirse:

Kılıçdaroğlu, CHP’nin üzerine karabasan gibi çöktü.

Partinin başında olduğu yıllarda 8 seçim kaybetti. “Artık yeter” diyen milyonlara kulak vermek yerine, şimdi de yargı üzerinden partiyi dizayn etme çabasında. Bu bir siyasi inat değil, partiye, tabanına ve rejime karşı bir sorumsuzluktur.

Kılıçdaroğlu’nun etrafına baktığımızda, partinin kurucu değerleriyle ilgisi olmayan isimleri görüyoruz.

Örneğin, Mersin Milletvekili Ufuk Çakır. Ailesini tanırız. Babası merhum Sabri Çakır, sağın bilinen 'Çarıklı Politikacı'sı. Hani derler ya: "Kessen kanı sağa akar..." Bugün oğul Çakır, Kılıçdaroğlu’nun gölgesinde siyaset yapıyor. Hedefi belli: Kılıçdaroğlu’nun yeniden gaspettiği bir koltukta, genel başkan yardımcılığı kapmak.

CHP, bu karanlık oyuna teslim olmamalıdır.

Genel Başkan Özgür Özel’in “Seçilmemiş hiç kimseye partiyi teslim etmem” sözünün arkasında tüm örgütler durmalıdır.

Artık herkesin bir sorumluluğu var.

CHP bir kişiyle özdeşleşemez. Partiye çökmek isteyen anlayışa karşı mücadele edilmelidir.

Partililere açık çağrımdır:

Bu sadece bir nöbet değil, rejimi savunma görevidir.

Bu sadece bir sınav değil, Türkiye'nin geleceğini koruma sorumluluğudur.

CHP susarsa, Türkiye karanlık bir döneme sürüklenir.

Bu gidişat, sadece bir partinin değil; laikliğin, hukukun ve Cumhuriyet rejiminin çöküşü olur.

Şimdi susanlar, yarın sadece partinin değil, Cumhuriyet’in de yıkımına tanıklık eder.