Son günlerde Mersin’de kamuoyunun gündeminden düşmeyen “ihaleci gazeteciler” ve onları besleyen bazı yerel yönetimler, kent vicdanında ciddi bir rahatsızlık yaratmaya başladı. Dün yayınlanan “Mersin'de İhaleci Gazeteciler ve Onları Besleyen Kurumlar” başlıklı köşe yazısı büyük ses getirirken, bugün de o yazının devamı niteliğinde çarpıcı tespitler geldi.

İnternet Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve aynı zamanda köşe yazarımız A.Vahap Şehitoğlu, gazeteci–belediye başkanı ilişkilerinin nasıl olması gerektiğine dair şu dikkat çekici ifadeleri kullandı: “Gazeteciler ile belediye başkanları aynı yolda yürür ama kol kola değil. Birinin görevi hesap sormak, diğerinin görevi hesap vermektir. Gazeteci habercidir, ihale takipçisi değil. Başkan ise halkın parasını korumakla yükümlüdür; yandaş yaratmakla değil.”

Kimi gazetecilerin artık habercilikten uzaklaştığı, belediyelerle maddi ilişkilere girdiği, ihale ve iş takibi yaptığı yönündeki iddiaların ayyuka çıktığını belirten yazarımız, bu tabloya destek veren bazı belediye başkanlarını da açıkça eleştirdi: “Bazı belediye başkanları PR ordusu kurmak için kamu kaynaklarını bazı gazetecilere paslıyor. Ya doğrudan nakit destek veriyorlar, ya da belediyeye iş yapan şirketlere yönlendirip oradan ‘pay’ verdiriyorlar. Halkın parasıyla kendilerine koruma kalkanı oluşturuyorlar. Bu kabul edilemez.”

Gazeteci ile başkanın medeni zeminde çalışabileceğini ancak bunun sınırının “şeffaflık ve kamusal etik” olması gerektiğini belirten yazarımız, Mersin halkının artık bu çıkar ilişkilerine sessiz kalmadığını da vurguladı. “Bu şehirde artık hiçbir belediye başkanının bir gazetecinin cebine, şirketine, ofisine kaynak aktarmasını kabul etmiyoruz. Artık halk adına yazan, kimseye yanaşmayan gazetecilere ihtiyaç var. Ve bu gazetecileri susturmaya değil, saygı duymaya hazır başkanlara...”

Sonses.tv olarak halk adına, kamu malı üzerinde kurulan her türlü gayriresmî ilişkiye dikkat çekmeye, şeffaflık çağrımızı yinelemeye devam edeceğiz.

Muhabir: A.Vahap Şehitoğlu