DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, katıldığı bir televizyon programında Türkiye'deki tarım sektörünün içinde bulunduğu zorlu duruma dikkat çekti. Ekmen, yaşanan don ve kuraklık felaketleri ile hükümetin uyguladığı ithalat politikalarını eleştirerek, üreticilerin kaderine terk edildiğini belirtti.
Ekmen, resmi verilere göre son 100 yılın en büyük don ve kuraklık felaketinin yaşandığını hatırlatarak, "19 Mart'taki olağanüstü operasyon sonrası hasarı azaltacak tedbirler alan iktidar, çiftçiye gözünü kulağını kapattı. Yüzyılın don ve kuraklık felaketlerinden sonra, hükümet üreticiyi ve nihayetinde tüketiciyi koruyacak herhangi bir somut adım atmadı" ifadelerini kullandı. Kendisinin verdiği soru önergesine, Tarım ve Orman Bakanı'nın "Çiftçiye TARSİM dışında bir destek düşünülmüyor" yanıtını verdiğini aktaran Ekmen, bu durumun faize ve kura gösterilen hassasiyetin üreticiye gösterilmemesi anlamına geldiğini söyledi.
"Su Yönetimi Yok, Üretici Kuraklıkla Baş Başa"
Kuraklık sorununa da değinen Ekmen, su kaynaklarının ciddi tehdit altında olmasına rağmen makro bir su yönetiminin bulunmadığını savundu. Uşak, Elazığ gibi şehirlerde dahi içme suyu sorunu yaşandığını, tarlaların ise sulama suyu bulamadığını belirterek, bu tablonun gıda enflasyonunun temel kaynağı olduğunu öne sürdü.
"İthalatçı Zengin Ediliyor, Yerli Üretim Çökertiliyor"
Ekmen, hükümetin ithalat politikalarını da sert bir dille eleştirdi. "Bugün mısır üreticisi hasada hazırlanırken, aynı hafta 1 milyon tonluk ithalat izni veriliyor. Sistematik bir şekilde yerli üretim çökertiliyor" diyen Ekmen, yurt dışından üretim maliyetinin üçte bir fiyatına alınan ürünlerin, Türkiye pazarında yerli üreticinin maliyet seviyesinde satıldığını ve tüm kârın ithalatçılarda kaldığını vurguladı.
Sözlerini, üreticinin iflasın eşiğine sürüklendiğini ve annelerin çocuklarının beslenme çantasına ne koyacağını düşünmek zorunda kaldığını belirterek tamamlayan Ekmen, bu durumun ekonomik bir çöküşün işareti olduğunu savundu. Ekmen son olarak, "Bu basit bir ithalat politikası değil; planlı bir servet transferidir. Birileri zengin edilirken, üretici sahipsiz bırakılıyor, tüketici ise yüksek fiyatların altında eziliyor" dedi.
