Mersin'in Silifke ilçesinde son birkaç yıldır sıklıkla yangınlarla mücadele eden Göksu Deltası'nın korunmasına dikkat çekmek amacıyla "Göksu Deltası'nın Çığlığı" adlı bir panel düzenlendi. Av. Ayşe Doğan'ın moderatörlüğünü üstlendiği panele, Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Ana Bilim Dalı'ndan Doç. Dr. Ortaç Onmuş ve Şehir Plancısı, Silifke Kent Konseyi Başkanı Yasemel Çetin konuşmacı olarak katıldı.
"Dünyanın En Önemli Sulak Alanlarından Biri Tehdit Altında"
Doç. Dr. Ortaç Onmuş, Göksu Deltası'nın dünyada önemli sulak alanlar arasında yer aldığını ve bu nedenle Ramsar Sözleşmesi ile koruma altına alındığını vurguladı. Onmuş, deltanın biyoçeşitliliği açısından önemini şu sözlerle açıkladı: "Göksu Deltası'nda çok fazla nesli tükenmekte olan bitki ve canlı yaşamaktadır. Delta, dünyanın en önemli kuş göç yolları arasında yer almaktadır. Göksu Deltası'ndaki sazlık, birçok göçmen kuş açısından önemli bir sulak alan. 400'e yakın kuş türüne ev sahipliği yapan bu delta aynı zamanda Akdeniz'de yaşayan iki kaplumbağa türü olan Caretta Caretta ve Chelonia Mydas'in halen yumurtalarını bıraktığı nadir bölgelerden biri olmakla birlikte, yumuşak kabuklu Nil Kaplumbağasının da yuvalama alanlarından. Böylesine önemli bir deltanın ivedi olarak korunması ve bölgede yaşanan tüm canlıların ne durumda olduğu kayıt altına alınmalıdır. Son dönemlerde bölgede yaşanan yangınlar sadece Göksu Deltasına değil, insanlarımıza, yaşadığımız çevreye, gelecek kuşaklara bırakmayı arzu ettiğimiz doğal güzelliklere de ciddi zararlar vermektedir. Bunun için kararlı ve katı önlemler alınmalıdır."
"Yangın Kuleleri Kurulmalı, Giriş Çıkışlar Kontrol Edilmeli"
Silifke Kent Konseyi Başkanı Yasemel Çetin ise Göksu Deltası'nın bölgenin can damarını oluşturan bir sulak alan olduğunu belirtti. Çetin, yangınların bölgenin sıcak ve aşırı rüzgarlarla karşı karşıya kalmasının yanı sıra, insan duyarsızlığından kaynaklandığını ifade etti. Bölgenin acilen korunması için yapılması gereken eylemlerin hızla hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Çetin, çözüm önerileri sundu: "Geçmişte olduğu gibi bölgeye kuş gözetleme kuleleri gibi yangın kuleleri yapılmalı, sürekli olarak bölgede görevli insanlar bulundurulmalıdır. Yetkili ve ilgili insanların dışında bölgeye giriş ve çıkışlar kontrol altına alınmalıdır. Göksu Deltası sadece biz insanların değil, burada yaşanan tüm canlılara ait bir yaşam alanıdır. Her canlının yaşaması da insanın doğal bir şekilde yaşamasında etken olduğu asla unutulmamalıdır." Çetin, delta göllerinde yaşayan balık ve çeşitli canlı türleri ile göçmen kuşlar, saz horozları, çeşitli ördek türleri ve kaplumbağalar gibi zengin biyoçeşitliliğe dikkat çekti.
Moderatör Ayşe Doğan da Göksu Deltası'nın korunması gerektiğini belirterek, yangınlardan yasa dışı yapılaşmaya kadar her alanda mücadele verilmesi gerektiğini söyledi.
Panele, İlçe Kaymakamı Abdullah Aslaner'in yanı sıra Sivil Toplum Kuruluşu (STK) temsilcileri, çevre dernekleri üyeleri ve bölgedeki mahalle muhtarları da katılarak destek verdi.
