Su kayıpları dünyanın en büyük sorunlarından birisi. Panasonic de TOUGHBOOK dayanıklı bilişim cihazlarıyla su sızıntılarını gideren teknisyenlerin yanında oluyor.

Yoldaki bir çatlaktan veya kaldırımdan ufak köpüklerle başlayan su sızıntıları, kısa sürede çeşme gibi akmaya başlayabiliyor. Daha sonra ilgili bir vatandaş gerekli kurumları arıyor, görevlendirilen ekip sızıntının olduğu yerde suları kesiyor, olayın kaynağını buluyor ve tamir ediyor. Bu senaryo şehirlerde, kasabalarda ve yerleşim alanlarının çoğunda sıklıkla yaşanıyor ve bireylerin yaşam kalitesini etkiliyor.

European Environment Agency’nin en son raporuna göre su sistemlerinde yaşanan sorunlar her yıl Avrupa’nın yüzde 20’sini ve Avrupalıların da yüzde 30’unu etkiliyor. Buna ek olarak kuraklık da her yıl 9 milyar dolara varan ekonomik kayba neden oluyor, ekosistemlere ve hizmetlere olan hasarı ise rakamla ölçülemiyor.

Kuraklığın sıklığı, büyüklüğü ve etkisi de artmaya devam ediyor. İklim değişikliğinin Avrupa'nın çoğu yerindeki mevcut su seviyesinde mevsimsel azalmalara neden olacağı tahmin ediliyor. Bu azalmaların en fazla Avrupa’nın güneybatısında olacağı öngörülüyor. 3°C’lik bir sıcaklık artışıyla yazın en sıcak dönemlerinde bazı nehirlerin yüzde 40 kuruyabilir. Daha az olsa da Avrupa’nın batı ve merkez bölgesinin büyük kısmı bu durumdan etkilenecek.

Avrupa’daki su kayıpları gözle görülür derecede

Su eksikliğinin en büyük sebeplerinden birisi su kayıpları. Su kayıpları Avrupa’da ve AB'de büyük farklılıklar göstermekte olup, tedarik zincirindeki ortalama kayıplar, azalan suyun yüzde 5'inden az bir seviye ile yüzde 50'si arasında değişiyor. Sızıntıları gidermek kulağa çok kolay gelse de sızıntının kaynağını bulmak genelde hizmet sağlayıcıları için çok zor oluyor. Özellikle de kalabalık alanlarda. Avrupa’nın bazı bölgelerinde su altyapısı çok eski olduğu için birtakım borular haritalarda yer almıyor. Bu yüzden ekiplerin o bölgeyi kazması ve boruların tam konumunu tespit etmesi gerekiyor.

Bu sorun o kadar büyüdü ki bu konuyla ilgili 2020’de AB’de İçme Suyu Direktifi ismiyle tüm kıtayı kapsayan bir mevzuat oluşturuldu. Bu mevzuat, su sızıntılarını gidermenin en önemli ilk aşaması olarak her ülkenin suya erişimini değerlendirmesi için bir yapı sağlıyor.

Sızıntıları gidermenin pek çok yolu bulunuyor

Su sızıntılarını gidermek için kullanılabilen birçok teknik bulunuyor. Batı Avustralya’da su şirketi ülkenin su tespit edebilmesi için eğitilen ilk köpeği Kep’i kullanarak sızıntıların yerini saptıyor. Kep her gün 5km uzunluğundaki boruları tarayabiliyor. Normalde akustik tespit ekipmanlarına sahip insanların aynı mesafeyi kat etmesi bir haftaya kadar sürebiliyor.

Sızıntıların bulunduğu anda giderilebilmesi için kullanılan yöntemler insanların en yakın arkadaşları olabileceği gibi yerdeki nemli noktaları belirleyen uydu görüntüleri veya geleneksel ses tespit metotları, en yeni mobil bilişim teknolojileri de olabiliyor.

Panasonic TOUGHBOOK gibi dayanıklı laptop ve tabletler bu tür zorlu koşullarda kullanılabilecek şekilde tasarlanıyor. Sızıntının olduğu alana varıldığında suyun hızlıca kapatılabilmesi için GPS ve altyapı haritalarına erişmekten onarımın sonundaki raporlamaların tamamlanmasına kadar pek çok aşamada kullanılıyor.

Avrupa’nın su sorunlarını çözmesi için atması gereken adımlar bulunuyor ancak uzun vadeli çözüm ne olursa olsun teknisyenler sızıntıları belirlemek ve onarmak için yanlarında güvenilir bir mobil bilişim cihazına ihtiyaç duyuyor.


Hibya Haber Ajansı