UNHCR Türkiye Temsilcisi Philippe Leclerc ile bir araya gelen Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, "İlk günden itibaren yaklaşık 10 bin insana geçici barınma temin ettik"dedi.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) Türkiye Temsilcisi Philippe Lerclev, Mülteci Koruma Müdürü Elmar Bağırar, Ankara Ofis Müdürü Beste Dalmış ve Ankara Bölge Sorumlusu Faik Yılmaz ile bir araya geldi.
Ziyarette konuşan Başkan Seçer, 6 Şubat depremlerinin ardından Mersin’in de oldukça etkilendiğine ve resmi kayıtların kentteki güncel sorunları yansıtma noktasında yetersiz kaldığına dikkat çekti. Deprem sonrası 400 bin insanın buraya geldiğini aktaran Seçer, “Gelen insanların bir kısmı başka şehirlere veya kentlerine geri döndüler. Şu anki mevcut tabloda, referans aldığımız reel göstergeler ışığında gerçekleştirdiğimiz tespitlere göre yaklaşık 350 bin insan şehrimize gelmiş oldu ve kaldı” dedi.
Yaşanan bu nüfus artışını takip ettikleri göstergelere dair Seçer, “Kentte yaşayan insanların rutin tüketimleri vardır. Bunlardan yola çıkarak objektif tespitler yapabilirsiniz. Bir tanesi su tüketimi, ikincisi ortaya çıkan çöp ya da atık miktarı. Üçüncüsü elektrik tüketimi. Bu üç kriter üzerinden gittiğiniz zaman her birinin kentte depremden bugüne kadar artış oranın yüzde 15’leri bulduğunu söyleyebilirim. Bu da yaklaşık 350 bin nüfusa tekabül ediyor” diye konuştu.

“Göçle gelen nüfusun getireceği sorunları önleyici çalışmalar başlattık”
Bu nüfusun 300 bininin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, 50 bininin ise sığınmacılardan oluştuğunu ileri süren Seçer, bu durumun kente ilave yükler getirdiğine işaret etti. Büyükşehir olarak göçle gelen nüfusun getireceği sorunları önleyici çalışmalar başlattıklarını vurgulayan Seçer, “Biz deprem sonrası yaşanan mağduriyetlere, insan odaklı kapsayıcı bir yaklaşımla bakarız. İlk günlerde insanlar barınacak yer problemi yaşadılar. İlk günden itibaren yaklaşık olarak 10 bin insana biz burada geçici barınma temin ettik. Bunların kimi kısa süreli kaldı. 2 bin 500 kişi hala misafirimiz” ifadelerini kullandı.
Seçer, kente gelen ve belediyenin geçici barınma alanlarında kalan insanların temel ihtiyaçlarının yanı sıra sağlık, eğitim gibi hizmetlere etkin erişim, psikososyal destek ve benzeri ihtiyaçlarının da olduğunu göz önünde bulundurarak, kapsayıcı ve çok yönlü destek çalışmaları yürüttüklerini de kaydetti.
Mevcuttaki 350 bin nüfusun yaklaşık olarak 250 bininin Mersin’de kalacağını düşündüğünü ifade eden Seçer, “Bir kent nüfusuna eş değer miktarda insan buraya geldi. Çok küçük boyutlarda konularla boğuşmayacağız. Mersin 6 Şubat’tan önce mültecilerle birlikte yaklaşık 2 milyon 200 bin nüfusa sahipti. Ama birdenbire şu anda 2,6 milyon nüfusa ulaştık. Oysaki bizim resmi nüfusumuz 1 milyon 916 bin. Yani bize aktarılan kaynaklarda referans olan nüfusun yüzde 35’i kadar ilave bir nüfusa yönelik hizmet üretmeye çalışıyoruz. Bu çok büyük bir rakam”diye kaydetti.
Oluşan nüfus yoğunluğuna uygun çalışmalar başlattıklarını kaydeden Seçer, özellikle altyapı çalışmalarına önem verdiklerini belirterek, “Altyapı konusunda zaten hazır olan projelerimize finansman arayışına çıktık. Yeni projeler, revize projeler yapıyoruz. Bu konuda uluslararası kuruluşlarla da iş birliği yapıyoruz. Ani bir nüfus artışıyla yüzleşen bir kent olarak Mersin’in göçe dayanıklılığını arttırmak için tüm gücümüzle çabalıyoruz” şeklinde konuştu.
UNHCR Türkiye Temsilcisi Philippe Leclerc ise “11 ili etkileyen depremden dolayı üzüntü duyuyorum. Mersin’e çok fazla kişinin geldiğini, hem Türk vatandaşlarının hem Türkiye’de uzun yıllardır bulunan Suriyeli sığınmacıların hem mesafe olarak yakın olması sebebiyle hem de kendi akrabalarının burada olması sebebiyle Mersin’e geldiklerini biliyoruz”diye konuştu.