Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüler Kurulu Üyesi ve DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, işçi sınıfının güncel direnişlerini ve hükümetin ekonomik programlarını sert bir dille eleştirdi.
Koca, konuşmasının başında, 30 gündür grevde olan Tapeten Mensucat işçilerine selam göndererek, grevin nedenlerini kamuoyuyla paylaştı. İşçilerin anayasal hakları olan sendikal yetki sürecinin işveren tarafından uzatıldığını ve işçilerin baskıya, tehdide maruz kaldığını dile getirdi.
"Hayırsever Patron"un Utanç Verici Koşulları
Milletvekili Koca, patronun "hayırsever" imajına rağmen, işçilerin yaşadığı sefalet koşullarına dikkat çekti. İşçilerin kendisine gösterdiği fotoğraflarla utanç verici koşulları gözler önüne serdi: "Tuvalet fırçalarını kendileri yapmışlar... İşyerlerinde bir bardak çayın hesabı yapılıyor, yarım ekmekten fazla ekmek yemenin yasak olduğu... Koruyucu ekipmanları yok. İş kazalarını yazdırmama baskısına maruz kalıyorlar."
Koca, Çalışma Bakanlığı'nı eleştirerek, "Nerede bir işçi hakkı gaspı varsa, nerede işçiler eziliyorsa oralarda yoksunuz sayın bakan," ifadelerini kullandı. Tapeten işçilerinin insanca çalışma koşulları, iş sağlığı güvenliği ve insan onuruna yaraşır bir ücret talep ettiğini belirtti.
Tarım İşçilerinden Ücret Eylemi
Seçim bölgesi olan Akdeniz havzasındaki bir diğer direnişe de değinen Koca, Adana, Mersin ve Hatay'da iş bırakan mevsimlik tarım işçilerinin taleplerini dile getirdi. Geçen yıldan bu yana günlük ücretleri 1000 TL olan ve enflasyon karşısında ezilen işçilerin, günlük minimum 1600 TL talep ettiğini aktardı. Koca, ihracatçılar birliğine seslenerek, işçilerin hak kayıplarının giderilmesini talep etti.
OVP Eleştirisi: "Emeğin Ucuzlatılması Programı"
Koca, işçi sınıfının yaşadığı bu güncel sorunların tesadüf olmadığını, hükümetin güncellediği Orta Vadeli Programı (OVP)'nın bir yansıması olduğunu savundu. OVP'yi, sermaye saldırısının bir programı olarak nitelendiren Koca, şunları söyledi:
-
Ücret ve maaşların baskılanması.
-
Güvencesizliğin genel çalışma biçimine dönüşmesi.
-
Çalışma sürelerinin yeniden yapılandırılarak uzatılması.
-
"Tamamlayıcı emeklilik sistemi" adı altında işçilerden ikinci bir kesinti yapılması.
-
Çocuk işçiliğini yaygınlaştırmak amacıyla örgün eğitim sisteminde değişiklikler yapılması ve "okuldan fabrikaya erken transfer" hedeflenmesi.
Koca, "Ekonomik krizi aşmak yerine, yoksulluğun bir yönetme stratejisi olarak kullanıldığını" belirterek, OVP'nin emek piyasalarındaki dönüşüm üzerine kurulu olduğunu ve Türkiye'deki milli servetin büyük bir kısmının ayrıcalıklı bir azınlıkça hortumlandığını iddia etti



