O adamın kızı Songül, şimdi hayvanların sofrasını kuruyor…
Bir röportajımda babasının fotoğrafını gören Songül, “O adam benim babam” mesajını gönderdikten sonra, kendisini yardımseverliğe adadı.
Önce fakir halka ekmek dağıtımı yaptı. Daha sonra yaşadığı kentte evcil hayvanlar için ‘Gıda Bankası’ kurdu. Faaliyetlerini 6 Şubat depreminde yaralanan hayvanlar için sürdürdü.
Şimdi de Vlaardingen’de ikinci ‘Gıda Bankası’nı açtı ve Hollanda gündemine oturdu.
(Haberin Hollandacası en altta.
Nederlandse versie staat onderaan)

İlhan KARAÇAY yazdı
Avrupa’ya temizlik ve ağır işler için getirilen Türkler’in geride bıraktıkları çocukları, babaları gibi pis ve ağır işler değil, topluma önderlik edecek kadar başarılı işlere el atıklarını yazmaya devam ediyorum.
Venlo’da yıllar önce temizlik işçisi bir adam vardı. Çizmeleriyle, sessizliğiyle, alın teriyle yaşardı. Adı Şemsettin Mıhçı idi. Gurbetin taşına, soğuğuna, diline katlanarak evlatlarına bir gelecek bırakmak için sabahın karanlığında yola çıkar, akşamın sessizliğinde evine dönerdi.
Hürriyet’te çalışırken, arkadaşım Murat Çulcu’nun bir haberinden alıntı yaparak o adamın fotoğrafı ile bir haber yayınlamıştım.

Sarı çizmeleriyle bir kaldırımda durmuş, gözleri uzaklara bakıyordu.
Yıllar sonra o fotoğrafı gören bir kızımız, “O adam benim babam” mesajını geçti.
O kızımız, Songül Mıhçı van Brakel’di. Mesaj Almanya’dan değil, Rotterdam’ın banliyösü olan Maasluis’ten gelmişti.
Songül, “Gördüğüm fotoğrafta, önde olan ve oturan sarı çizmeli adamı hemen tanıdım. O fotoğraf çekildiği zaman 4 yaşındaydım. Fotoğrafı anne ve ağabeyime gösterdiğim zaman, onlar da fotoğraftakinin babam olduğunu söylediler. Rahmetli olan babamın adı Şemsettin Mıhçı. Babamın omuz arkasında duranın da Hacı Tarhan amcaymış.’ diye yazdıktan sonra, babasına ait fotoğraflar ile ‘Bu adam benim babam’ şarkısının klibini göndermiş.
Songül’ün, “O adam benim babam” sözü, aynı zamanda Fatih Kısaparmak’ın seslendirdiği duygusal bir şarkının adıydı.
Songül ile yaptığım söyleşiden sonra bir haber yazdım ve o şarkının linkini ekledim.
Haber, duygusal bir yankı yaratmıştı.
Babası, sarı çizmeli işçi elbiseleriyle toprağa karışmış olan Songül, yüreğindeki sevgi, merhamet ve dayanışma ruhuyla harekete geçmişti.
Aynı Songül, babasından kalan o insani mirası, bugün hayvanlara uzanan bir iyilik kapısına dönüştürdü.
( Göz yaşartacak olan bu klibi de aşağıdaki haberlerin sonunda bulacaksınız.)
BABANIN HATIRASINDAN DOĞAN BİR MERHAMET KURUMU
Songül van Brakel yıllardır Hollanda’da, özellikle Maassluis ve çevresinde tanınan bir isim oldu. Onun hayatı, babasının alın terinden doğan bir merhamet yolculuğu. Yıllar önce insanların ihtiyaçlarını karşılamak için gönüllü çalışmalara katılan Songül, fırınlardan artık ekmekleri toplayarak fakir insanlara dağıtmaya başladı. Bir gün fark etti ki yardıma muhtaç sadece insanlar değil. Evinde bir tas mama bulamayan yüzlerce aile, hayvan dostlarının gözlerine çaresizlikle bakıyordu.
İşte o anda karar verdi. Hayvanlar için bir gıda bankası kuracaktı. İsmi “Voedselbank voor Dieren” yani “Hayvanlar İçin Gıda Bankası” olacaktı. İlk şubeyi Maassluis’te açtı. O günden sonra yüzlerce aileye ulaştı. Sadece mama dağıtmakla kalmadı, veteriner destekleri sağladı, hasta hayvanları tedavi ettirdi. Türkiye’deki deprem felaketinde bile sessiz kalmadı. Dört tona yakın mama ve ilaç toplayarak Türkiye’ye götürdü. Enkaz altından kurtarılan hayvanların tedavilerini organize etti.
Songül için bu bir iş değil, bir görevdi. Babasının mirasıydı. “O babam çalışkan bir adamdı” diyor Songül. “Ama bana sadece çalışmayı değil, paylaşmayı öğretti. Onun emeğiyle büyüdüm. Şimdi ben de onun sevgisini hayvanlarla paylaşıyorum.” diye devam ediyor.
İKİNCİ KAPI VLAARDİNGEN’DE AÇILDI

Ve şimdi Songül, ikinci büyük adımını attı. Vlaardingen’in Holy semtindeki Amsterdamlaan adresinde ikinci hayvan gıda bankasının kapısını açtı.
Açılışı Vlaardingen Belediye Meclis Üyesi Lianne van Kalken yaptı. Açılışta hem duygu hem gurur vardı. Songül’ün arkadaşları, gönüllüler, hayvanseverler ve komşular oradaydı. Kimi elinde çiçekle geldi, kimi elinde mama torbasıyla. Ama Songül herkese aynı şeyi söyledi: “Çiçek getirmeyin, bir torba mama getirin, o yeter.”
Bu yeni merkez artık Vlaardingen ve çevresindeki ailelerin umudu olacak. İnsanlar nasıl gıda bankasından ekmek alıyorsa, hayvan sahipleri de bu merkezden mama alabilecek. Başvurular Vlaardingen Gıda Bankası üzerinden yapılıyor. Formlar dolduruluyor, ailelerin gelir durumuna bakılıyor, sonra mama desteği veriliyor. Her başvuruda önce hayvanın çip kontrolü yapılıyor. Sahipli hayvanlar için her ay düzenli mama yardımı sağlanıyor.

Songül’ün söylediğine göre şu anda yüz kadar başvuru var. Ancak talep giderek artıyor. Depo küçük, yer kısıtlı. Ama umut büyük. Şimdiden Schiedam ve Maassluis belediyeleriyle de görüşmeler sürüyor. Hedef, üç şehri kapsayan ortak bir sistem kurmak. Yerel firmalar, süpermarketler ve mama üreticileriyle bağış anlaşmaları yapılıyor. Kullanılmayan ama son kullanma tarihi geçmemiş ürünler çöpe gitmiyor, bu merkeze geliyor.
PANDEMİ SONRASI DERİNLEŞEN EŞİTSİZLİK
Songül anlatıyor: “Eskiden bir kutu mama bir euronun biraz üzerindeydi. Şimdi dört euro. Zengin daha zengin, fakir daha fakir oldu. Pandemiden sonra fiyatlar uçtu. İnsanlar kendi sofrasını zor kurarken hayvanına mama alamaz hale geldi. O yüzden ikinci şubeyi açmak zorunluluk oldu. Çünkü onlar da can taşıyor.”
Bu sözler aslında bir dönemin fotoğrafı gibi. Tıpkı babasının sarı çizmeleriyle verdiği o görüntü gibi. Hayat değişiyor ama yoksulluğun şekli değişmiyor. Tek değişen, iyiliği devam ettiren eller.
HAYVANLAR İÇİN UMUT KAPISI
Yeni merkezin açılışıyla birlikte, hayvan gıda bankasının kapasitesi de arttı. Artık her ay yüz kadar aileye düzenli yardım yapılabilecek. Mama, kedi kumu, ilaç ve diğer temel ihtiyaçlar gönüllüler tarafından hazırlanıyor. Üstelik yalnızca mama değil, veteriner desteği de sunuluyor. Gönüllü veterinerler haftanın belirli günlerinde merkezde bulunuyor. Aşı ve temel bakım hizmetleri ücretsiz yapılıyor.

Merkeze gelenlerin çoğu sessiz, utangaç. Kimisi “ben de buraya düşeceğimi düşünmezdim” diyor. Songül ise onları yargılamıyor, sadece gülümsüyor. Çünkü o da babasının yıllar önce nasıl bir gurbetçi hayatı yaşadığını biliyor. “Yoksulluk ayıp değil” diyor. “Ayıp olan, gözünü kapatmak.”
O ADAM BENİM BABAM
Songül van Brakel, yine o meşhur sözü söyledi:
“O adam benim babam. O çalışkan bir işçiydi. Ben de onun gibi çalışkan bir kız olmaya çalışıyorum. Ama onun bıraktığı yerden devam ediyorum. O insanlara hizmet etti, ben de hayvanlara. Çünkü sevgi ayrım yapmaz.”
YENİ HAYVAN GIDA BANKASI’NIN KÜNYESİ:
Kurucu: Songül Mıhçı van Brakel
Kuruluş Adı: Voedselbank voor Dieren – Vlaardingen
Açılış Tarihi: 24 Ekim 2025
Adres: Amsterdamlaan, Holy semti, Vlaardingen
İşbirliği: Vlaardingen Gıda Bankası
Açılışı Yapan: Lianne van Kalken – Belediye Meclis Üyesi
Kapasite: İlk etapta 100 aile
Başvuru: Vlaardingen Gıda Bankası üzerinden yönlendirme sistemi
Bağış: Mama, kedi kumu, ilaç ve temel ihtiyaç malzemeleri
Not: Çiçek kabul edilmiyor. Dileyenler bir torba mama getirebilir.

Bir fotoğraftan doğan şarkı: “O adam benim babam.”
Şimdi o fotoğraftan doğan bir hayat var.
Bir baba, bir işçi, bir gurbetçi… Ve şimdi onun kızının kurduğu sofrada, sessizce doyan yüzlerce ‘patili’ dost.
Songül van Brakel sadece bir kurum açmadı.
Bir vicdan açtı.
Bir babanın alın terini, bir kızın yüreğinde büyüttü.
Artık her mama torbasında bir sevgi izi var.
Ve her sevgi izinde aynı fısıltı duyuluyor:
“O adam benim babam.”
Muhabir: Sonses .tv





