İŞ DÜNYASI, DİPLOMASİ VE SOSYAL AĞLARIN AYNI MASADA BULUŞTUĞU DUTCH BUSINESS ASSOCIATION TURKEY DBA 2025 İSTANBUL GALASI

ERCAN TORUNOĞULLARI TÜRKİYE TURİZM TANITIM VE GELİŞTİRME AJANSI (TGA) EGE BÖLGESİ BAŞKANI SEÇİLDİ…

HOLLANDA’DA TÜRK GİRİŞİMCİLER DERNEĞİ (TOV) AMSTERDAM ŞUBESİ İLE SAYISINI YEDİYE YÜKSELTTİ.

NAZİF ERTEKİN TÜRKİYE’DE ÜRETİLEN KİLİZİ ZEYTİNYAĞINI AVRUPALILARA TANITIYOR

TÜSİAD’DAN BRÜKSEL’DE AB–TÜRKİYE İLİŞKİKLERİ İÇİN NET MESAJ: “TÜRKİYE’SİZ OLMAZ”


Afbeelding met windmolen, buitenshuis, hemel, gras Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.
İlhan KARAÇAY derledi:

İSTANBUL,- Hollanda ile Türkiye arasındaki ekonomik, ticari ve kurumsal ilişkilerin en görünür buluşma noktalarından biri haline gelen ‘Dutch Business Association Turkey (DBA)’, geleneksel yıllık organizasyonu olan ‘DBA Gala 2025 Gecesi’ni İstanbul’da gerçekleştirdi. Etkinliğin adresi, Etiler’deki Le Méridien İstanbul Etiler oldu.

Afbeelding met persoon, kleding, pak, person Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Gala, yalnızca bir davet ya da sosyal etkinlik olmanın ötesinde, iki ülke arasındaki iş dünyası ilişkilerinin geldiği noktayı göstermesi açısından dikkat çekti. Bu tabloyu güçlendiren unsur ise, derneğin kendi açıklamasında da vurguladığı gibi, DBA’nın yıllar içinde büyüyen üye yapısı ve oluşan kurumsal aidiyet duygusuydu.

İŞ DÜNYASI VE DİPLOMASİ AYNI ÇATI ALTINDA

DBA Gala 2025’e, Hollanda ve Türkiye’den çok sayıda iş insanı, yatırımcı, hukukçu, danışman ve şirket yöneticisinin yanı sıra Hollanda diplomatik misyonunun üst düzey temsilcileri katıldı. Derneğin kurumsal paylaşımında, bu katılımın iki ülke ilişkileri açısından taşıdığı öneme özellikle işaret edildi.

Afbeelding met kleding, persoon, pak, person Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Gecede öne çıkan diplomatik ve kurumsal isimler arasında Hollanda’nın Türkiye Büyükelçisi Joep Wijnands, Türkiye’deki Hollanda Başkonsolosu Daan Huisinga, Hollanda Büyükelçiliği Ekonomi İşleri Bakan Müşaviri Niels Veenis ve Başkonsolos Yardımcısı Karin Jones Schaper yer aldı. Aynı listede, ‘Invest in Türkiye’ tarafını temsilen Başkan Yardımcısı Bekir Polat da bulunuyordu.

Bu katılım, gala gecesinin yalnızca bir sivil toplum buluşması olmadığını, aynı zamanda ekonomik diplomasi açısından da işlev gören bir platform niteliği taşıdığını gösterdi. İş dünyasının sahadaki beklentileri ile diplomatik temsilin verdiği mesajlar, aynı salon içinde, aynı masalarda, aynı sohbet başlıklarına dönüşebildi.

DBA TURKEY BİR DERNEKTEN DAHA FAZLASI

Afbeelding met tekst, kleding, pak, person Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Gecenin açılışında söz alan DBA Turkey Başkanı Ufuk Gedikli, organizasyona katkı verenlere teşekkür ederken, derneğin Hollanda ile Türkiye arasında yıllar içinde kurduğu “iş birliği köprüsünü” vurguladı. Bu vurgu, gecenin genel atmosferiyle de örtüşüyordu. Çünkü DBA Turkey, üyeleri için yalnızca kartvizit değiş tokuş edilen bir networking alanı değil, iki ülke arasında sürdürülebilir ve kurumsal temele oturan ilişkilerin de bir taşıyıcısı olarak konumlanıyor.

Gedikli’nin çizdiği çerçeve, iş dünyasında sık duyulan bir gerçeği hatırlatıyordu. Ticaret ilişkileri sadece rakamlardan ibaret kalmıyor. Güven, süreklilik, düzenli temas ve kurumsal hafıza oluştuğunda kalıcı hale geliyor. Bu nedenle gala gecesi, bir yılın özetini çıkaran bir buluşma olduğu kadar, gelecek yılın ilişki zeminini de kuran bir akşam olarak görüldü.

KONSOLOS DAAN HUISİNGA’NIN İLK MESAJLARI

Afbeelding met tekst, kleding, person, persoon Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Gecede konuşan isimlerden biri de, Hollanda’nın İstanbul Başkonsolosu Daan Huisinga oldu. Derneğin açıklamasına göre Huisinga, görevine başlamasının ardından topluluktan gördüğü sıcak karşılama için teşekkür etti ve İstanbul ile Türkiye’de geçireceği yıllara yönelik heyecanını dile getirdi.

Bu noktada, salondaki dikkat çekici ayrıntılardan biri şuydu: Yeni dönemde konsolosluk kanadıyla kurulacak temasların, özellikle yatırım, ticaret, vize, şirket ilişkileri ve kurumsal temaslar açısından daha da yoğunlaşacağı beklentisi, sohbet aralarında sıkça dile getirildi.

BÜYÜKELÇİ WİJNANDS’TAN 2025 DEĞERLENDİRMESİ

Afbeelding met pak, Menselijk gezicht, persoon, kleding Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Hollanda’nın Türkiye Büyükelçisi Joep Wijnands’ın konuşması da, gecenin ana duraklarından biri oldu. DBA’nın kurumsal paylaşımında, Wijnands’ın 2025 yılına ilişkin değerlendirme yaptığı ve özellikle Hollanda’dan bu gala için İstanbul’a gelen üyeleri ayrıca selamladığı bilgisi verildi.

Bu vurgu, bir ayrıntı gibi görünse de, aslında iki şeyi aynı anda anlatıyor:
Birincisi, DBA Turkey’nin, İstanbul merkezli yapısının, Hollanda’daki iş çevreleriyle temasının canlı olması.
İkincisi ise, ilişkilerin yalnızca Türkiye’deki Hollandalı şirketler üzerinden değil, Hollanda’dan Türkiye’ye bizzat gelen aktörler üzerinden de gelişmeye devam etmesi.

Diplomatik dil çoğu zaman ölçülü olur. Ancak bu tür galalarda, protokol cümlelerinin yanı sıra “insan teması” kendini daha görünür biçimde hissettirir. Bu da ekonomik ilişkilerin yalnızca resmi toplantılarla değil, güven duygusunu pekiştiren sosyal temaslarla da büyüdüğünü hatırlatır.

INVEST IN TÜRKİYE CEPHESİ VE YATIRIM VURGUSU

Afbeelding met tekst, kleding, microfoon, pak Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Gecenin dikkat çeken konuşmalarından biri de, ‘Invest in Türkiye’ Başkan Yardımcısı Bekir Polat’tan geldi. DBA’nın açıklamasına göre Polat, Hollanda’dan Türkiye’ye yönelen yatırımları anarak, iki ülke arasındaki yakın iş birliğinin kritik önemini vurguladı.

Bu mesaj, salondaki yatırım ve danışmanlık çevreleri açısından ayrı bir anlam taşıdı. Çünkü Türkiye ile Hollanda arasındaki ilişki, sadece ticaretin değil, aynı zamanda üretim, hizmet, lojistik, finans ve teknoloji alanlarında da uzun vadeli yatırımların hikayesini barındırıyor.

KATILIMCILAR, NETWORKING VE KULİS TEMASLARI

Resmi konuşmaların ardından gala, adeta bir networking arenasına dönüştü. İş dünyasından hukukçulara, danışmanlardan yatırımcılara kadar birçok isim, gala yemeği sırasında birebir görüşmeler gerçekleştirdi. Katılımın niteliği, bu görüşmelerin rastgele sohbetler değil, çoğu zaman planlı temaslar ve takip toplantılarına dönüşen bağlantılar olduğuna işaret ediyordu.

Bu tablo, bazı katılımcı paylaşımlarında da görülüyor. Örneğin etkinliğe katıldığını belirten paylaşımlarda, yılın değerlendirilmesi ve yeni yıla dair beklentiler vurgulanırken, sektörel iş birliklerine dair sohbetlerin de öne çıktığı görülüyor.

Sosyal medyada paylaşılan fotoğraflarda, davetliler yalnızca resmi pozlarla değil, samimi ve doğal karelerle de gecenin atmosferini yansıttı. Bu yönüyle gala, iş dünyası ciddiyeti ile sosyal hayatın şıklığını aynı potada buluşturdu.

MAGAZİN DEĞİL AMA SOSYAL YANSIMA GÜÇLÜ

Afbeelding met persoon, kleding, Menselijk gezicht, glimlach Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

DBA Gala 2025, klasik anlamda bir magazin gecesi olmasa da, iş dünyasının sosyal vitrini niteliğini taşıdı. Şık davetliler, zarif organizasyon ve uluslararası katılım, gecenin özellikle LinkedIn gibi profesyonel mecralarda görünür olmasını sağladı. Derneğin LinkedIn paylaşımı da bu görünürlüğün kurumsal tarafını temsil eden temel metinlerden biri oldu.

Paylaşımlarda “iyi sohbetler”, “verimli temaslar” ve “iki ülke arasındaki güçlü bağlar” vurgusu öne çıkarken, bu durum etkinliğin katılımcılar açısından yalnızca bir davet değil, itibar ve görünürlük açısından da önemli bir platform olduğunu gösterdi.

GENEL DEĞERLENDİRME

DBA Gala 2025, Hollanda ile Türkiye arasındaki ilişkilerin yalnızca ticari rakamlardan ibaret olmadığını, insan ilişkileri, güven, süreklilik ve karşılıklı anlayış üzerine kurulu olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

DBA Turkey’nin kendi değerlendirmesinde altını çizdiği, “büyüme” ve vurgusu, gecedeki tabloyla örtüştü. Kurumsal yapı büyüdükçe, bu tür buluşmalar yalnızca bir takvim etkinliği olmaktan çıkıyor ve iki ülke arasındaki ekonomik diplomasinin sosyal zemini haline geliyor.

Gala gecesi, iş dünyası ile diplomasinin aynı masada buluştuğu, resmi mesajların sosyal temaslarla güçlendiği ve geleceğe yönelik iş birliklerinin zemin bulduğu bir organizasyon olarak kayda geçti.

******************

HOLLANDA’DA TÜRK GİRİŞİMCİLER DERNEĞİ (TOV) AMSTERDAM ŞUBESİ AÇILDI

Hollanda’daki Türk girişimciler örgütlenmesine bir halka daha eklendi. Leiden, Zoetermeer,
Den Haag, Rotterdam, Utrecht’ten sonra, Amsterdam da Türk girişimcilerin kurumsal çatıları arasına girdi. TOV Amsterdam (Türk Girişimciler Derneği Amsterdam) yasal kuruluşunu tamamlayarak resmen faaliyete geçti.

Afbeelding met kleding, Menselijk gezicht, persoon, person Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Hollanda Türk Girişimci Dernekleri Platformu Başkanı Durmuş Doğan’ın öncülüğünde yürütülen çalışmaların ardından kurulan TOV Amsterdam, Amsterdam ve çevresinde faaliyet gösteren Türk kökenli girişimcileri aynı çatı altında buluşturmayı amaçlıyor.

Yeni derneğin temel hedefleri arasında, Türk girişimciler arasındaki ekonomik işbirliğini güçlendirmek, ortak projeler geliştirmek ve Türk iş dünyasının Hollanda genelindeki görünürlüğünü artırmak yer alıyor.

YÖNETİM KURULU BELLİ OLDU

TOV Amsterdam’ın ilk yönetim kurulu da netleşti. Buna göre;

Başkanlığa Mehmet Cilizoğlu,
Genel Sekreterliğe Mehtap Hahap,
Mali işler ve muhasebeye ise Mustafa Çakır getirildi.

Yeni yönetim, Amsterdam bölgesindeki Türk işletmelerinin gelişimine katkı sunmayı, girişimciler arasındaki dayanışmayı artırmayı ve Hollanda iş dünyasıyla daha güçlü köprüler kurmayı hedefliyor.

“TÜRK TOPLUMU İÇİN ÖNEMLİ BİR KAZANIM”

Derneğin kuruluşunu kamuoyuna duyuran Durmuş Doğan, TOV Amsterdam’ın sadece girişimciler için değil, Hollanda’daki Türk toplumu açısından da önemli bir kazanım olduğunu vurguladı. Doğan, yaptığı açıklamada şu değerlendirmede bulundu: “TOV Amsterdam, Türk kökenli girişimcilerin ekonomik birlikteliğini güçlendirecek, iş dünyasında daha görünür olmalarını sağlayacak. Hollanda Türk toplumuna hayırlı olsun. Başarılar diliyorum.”

TOV Amsterdam’ın, önümüzdeki dönemde Amsterdam dışındaki diğer kentlerde kurulacak yeni şubelere de örnek teşkil etmesi bekleniyor. Durmuş Doğan’a göre, ocak ayı içinde Eindhoven şubesi açılacak ve daha sonra da Dordrecht kuruluş çalışmaları başlayacak.
Hollanda genelinde Türk girişimcilerin daha örgütlü, daha güçlü ve daha etkili bir yapıya kavuşması yönünde atılan bu adım, iş dünyasında yakından takip ediliyor.

Afbeelding met tekst, logo, Handelsmerk, symbool Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

KOALİSYON KURULMASI İÇİN ÇALIŞAN ARABULUCULARA MEKTUP

Öte yandan, Hollanda’daki koalisyon hükümeti kurulmaya çalışan arabuluculara gönderdikleri mektuplarda, Hollanda Türk Girişimci Dernekleri Koordinatörlüğü olarak mektup gönderdiklerini belirten Başkan Durmuş Doğan, varlıklarını ve amaçlarını bildirdiklerini belirtti.
Hükümet kurma çalışmalarında arabuluculuk yapanlara gönderilen mektubun ilk iki paragrafı şöyle:
Hollanda’daki Türk Girişimciler Dernekleri, birden fazla şehir ve bölgede faaliyet gösteren girişimci kuruluşlardan oluşan, ulusal düzeyde örgütlü bir ağdır. Birlikte, onlarca yıldır istihdama, ekonomik büyümeye ve toplumsal gelişime katkı sunan; farklı sektörlerde faaliyet gösteren, yapısal olarak organize edilmiş ve çeşitliliği yüksek bir girişimci kitlesini temsil etmekteyiz. Yerel ve ulusal kamu kurumlarıyla iş birliği konusundaki deneyimimizle, politika geliştirme ve uygulama süreçlerinde yapıcı bir muhatap olarak konumlanmaktayız. Politika önceliklerinin ve iş birliği yapılarının belirlendiği bu kabine kurma sürecinde, ortak görüşlerimizi ve saha deneyimlerimizi paylaşmayı önemli görüyoruz. Hollanda’nın, ancak politikaların yalnızca sayılar ve yapılar üzerinden değil; toplumsal ve ekonomik potansiyelin tamamını bir araya getirebilme kapasitesi üzerinden güçleneceğine inanıyoruz. Girişimci dernekleri bu bağlamda politika, uygulama ve toplum arasında köprü görevi gören kilit aktörlerdir.

Türk girişimciler adına, kabine kurma sürecinin bu aşamasında sizlere önemli bir mesaj iletmek isteriz. Hollanda’da onlarca yıldır ekonomik faaliyet, istihdam ve yenilikçiliğe katkı sağlayan girişimci dernekleri olarak, artık göz ardı edilemeyecek bazı toplumsal gelişmelere tanıklık etmekteyiz. Söylem düzeyinde Hollanda sıklıkla kapsayıcı bir toplum olarak tanımlansa da, birçok girişimci ve profesyonelin pratikte farklı bir gerçeklikle karşılaştığını görmekteyiz.

****************

ERCAN TORUNOĞULLARI TÜRKİYE TURİZM TANITIM VE GELİŞTİRME AJANSI (TGA) EGE BÖLGESİ BAŞKANI SEÇİLDİ…

Afbeelding met person, kleding, pak, Menselijk gezicht Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Türkiye turizminin geleceği açısından son derece önemli bir görev, genç ve vizyoner bir isimle buluştu. Tanınmış iş insanı Turgut Torunoğulları’nın oğlu olan Ercan Torunoğulları, Ege Bölgesi Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Başkanlığı görevine, üyelerin yüzde yetmiş gibi çok güçlü bir desteğiyle seçildi. Bu sonuç, yalnızca bir seçim başarısı değil, aynı zamanda sektörde biriken güvenin ve beklentinin de açık bir göstergesi oldu.

AVRUPA’DAN ALINAN EĞİTİM, TÜRKİYE’DE KAZANILAN TECRÜBE

Hollanda’da üniversite eğitimini tamamladıktan sonra rotasını Türkiye’ye çeviren Ercan Torunoğulları, turizm ve inşaat başta olmak üzere farklı alanlarda önemli yatırımlar yapan Torunoğulları ailesinin yeni kuşak temsilcisi olarak dikkat çekiyor.
Babası Turgut Torunoğulları’nın DEİK Yönetim Kurulu üyeliği ve DTİK Avrupa Temsilciler Kurulu Başkanlığı gibi görevleriyle edindiği uluslararası vizyonu, Ercan Torunoğulları kendi kuşağına özgü dinamizmle bir adım ileri taşıyor.

Avrupa’da aldığı akademik birikimi, Türkiye’de sahada edindiği tecrübeyle birleştiren Torunoğulları, yeni projeler, yeni bakış açıları ve çağın gereklerine uygun tanıtım stratejileriyle turizm sektöründe adından söz ettirmeye devam ediyor.

TGA NEDİR VE NEDEN HAYATİ ÖNEME SAHİPTİR

Afbeelding met Menselijk gezicht, kleding, persoon, Zakenman/-vrouw Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Burada altını özellikle çizmek gerekir. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı, Türkiye turizminin tanıtım bütçesinin yönetildiği, uluslararası kampanyaların planlandığı ve ülke turizmine yön veren stratejik kararların alındığı en üst düzey yapıdır. Hangi pazar hedeflenecek, hangi destinasyon öne çıkarılacak, kriz dönemlerinde nasıl bir yol izlenecek sorularının cevabı işte bu masada verilir.

Dolayısıyla Ege Bölgesi’nin bu kurulda güçlü ve etkili biçimde temsil edilmesi, yalnızca bölge turizmi için değil, Türkiye turizminin bütünü için büyük önem taşımaktadır. Ege’nin kültürü, tarihi, doğası ve gastronomisiyle dünya turizminden hak ettiği payı alması, ancak böylesi bir temsil gücüyle mümkündür.

“BU MASADA EGE’Yİ GÜÇLÜ ŞEKİLDE TEMSİL EDECEĞİZ”

Afbeelding met kleding, persoon, glimlach, pak Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Orka Otelleri Yönetim Kurulu Üyesi ve TGA Yönetim Kurulu Başkanı olan Orka Otelleri yöneticisi Ercan Torunoğulları, seçimin ardından yaptığı açıklamada bu sorumluluğun bilinciyle hareket edeceğini açıkça ortaya koydu.

Torunoğulları, Ege Bölgesi’ni yönetimiyle birlikte turizmde güçlü bir şekilde temsil etmeye hazır olduklarını vurgularken, bu görevin anlamını da net biçimde ifade etti. TGA masasında yer almanın, bölgesel sorunları doğrudan kaynağında dile getirmek ve çözüm üretmek anlamına geldiğini belirtti. Aynı zamanda Türkiye ve dünya turizminden Ege’nin aldığı payı artırmanın, somut projeler ve doğru tanıtım stratejileriyle mümkün olacağını dile getirdi.

YÜZDE YETMİŞLİK GÜVEN OYU VE SEKTÖRE VERİLEN SÖZ

Yirmi beş yıllık başarılı mesleki birikimini bu görevde seferber edeceğini ifade eden Torunoğulları, turizm işletme belgesi ve basit konaklama belgesi sahibi işletmelerin büyük çoğunluğunun desteğini alarak seçilmesinin kendisi için ayrı bir anlam taşıdığını söyledi.

Üyeler arasında hiçbir ayrım yapmadan, seçen ya da seçmeyen herkes için çalışacaklarının altını çizen Torunoğulları, “Üyelerimiz bizim üyelerimizdir. Hepsinin başarılı olması için projeler üreteceğiz ve yanlarında olacağız” diyerek kapsayıcı ve birleştirici bir yönetim anlayışının sinyalini verdi.

EGE VE TÜRKİYE TURİZMİ İÇİN GÜÇLÜ BİR KAZANIM

Özetle, Ercan Torunoğulları’nın Ege Bölgesi TGA Başkanlığına seçilmesi, yalnızca bir görev değişimi değildir. Bu sonuç, genç bir kuşağın uluslararası vizyonla, kurumsal tecrübeyi buluşturduğu yeni bir dönemin başlangıcıdır. Ege’nin sesi artık TGA masasında daha gür çıkacak ve bu ses, doğru kullanıldığı takdirde Türkiye turizmine uzun vadeli katkılar sunacaktır.

*********************

NAZİF ERTEKİN TÜRKİYE’DE ÜRETİLEN KİLİZİ ZEYTİNYAĞINI AVRUPALILARA TANITIYOR

Afbeelding met drinken, Glazen fles, wijn, voedsel Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Türkiye’de organik tarımın sessiz ama istikrarlı yükselişine örnek oluşturan KİLİZİ Organik Zeytinyağı, Mezopotamya’nın kadim zeytin kültürünü Avrupa sofralarına taşıyor. Bu yolculuğun Avrupa ayağında ise dikkat çeken bir isim var: Nazif Ertekin.

Afbeelding met tekst, schermopname, buitenshuis Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

KİLİZİ markasının temeli, Türkiye’nin güneyinde, Mezopotamya havzasına uzanan bölgede faaliyet gösteren organik zeytin üreticilerinin bir araya gelmesiyle atıldı. Küçük aile işletmeleri ve yerel çiftçilerden oluşan kooperatif yapısı, kimyasal gübre ve pestisit kullanılmadan üretim yapıyor. Ürünler hem Avrupa Birliği organik sertifikasına hem de ECOCERT denetimine sahip bulunuyor. Soğuk sıkım yöntemiyle elde edilen natürel sızma zeytinyağı, yüksek polifenol değeri ve aromatik yapısıyla öne çıkıyor

Afbeelding met buitenshuis, boom, kleding, persoon Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Kooperatifin üretim felsefesinde yalnızca kalite değil, doğaya ve emeğe saygı da temel ilke olarak yer alıyor. Mezopotamya kökenli yerli ve endemik zeytin ağaçlarından elde edilen ürünler, binlerce yıllık bir tarım mirasının günümüz standartlarıyla buluşmasını temsil ediyor. Bu yaklaşım, sürdürülebilir tarımı ve kırsal kalkınmayı merkezine alan bir model sunuyor.

Afbeelding met persoon, kleding, Menselijk gezicht, person Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.
Nazif Ertekin, KİLİZİ zeytinyağı serüvenini İlhan Karaçay’a anlattı.

KİLİZİ markasının Avrupa’ya açılan kapısı ise Hollanda merkezli ONENESS BV oldu. Şirketin Avrupa’daki tanıtım, iletişim ve ticari faaliyetlerini yürüten Nazif Ertekin, Türkiye’deki üretici kooperatifi ile Avrupa pazarları arasında köprü görevi üstleniyor. Ertekin’in yürüttüğü çalışmalar sayesinde KİLİZİ, yalnızca bir zeytinyağı markası olarak değil, üretici odaklı ve şeffaf bir tarım modelinin temsilcisi olarak konumlanıyor.

Avrupa’da organik ürün pazarının her geçen gün büyüdüğüne dikkat çeken Ertekin, KİLİZİ’nin bu pazarda farklılaştığını vurguluyor. Bunun temel nedenleri arasında izlenebilir üretim süreci, sertifikalı organik yapı ve kooperatif modeliyle üreticinin emeğini koruyan yaklaşım yer alıyor. Avrupa’daki tüketiciler için KİLİZİ, sadece sağlıklı bir gıda ürünü değil, aynı zamanda etik ve sürdürülebilir bir tercih anlamına geliyor.

Marka adına dair önemli bir ayrıntı da dikkat çekiyor. KİLİZİ isminin, zeytin kültürüyle tarihsel bağları güçlü olan Kilis bölgesine atıf taşıdığı değerlendiriliyor. Mezopotamya vurgusu ve coğrafi aidiyet, bu ismin bilinçli bir tercih olduğuna işaret ediyor.

Afbeelding met alcohol, drank, voedsel, Glazen fles Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Bugün KİLİZİ Organik Zeytinyağı, Türkiye’deki küçük üreticilerin emeğini Avrupa’da görünür kılan örnek projelerden biri olarak öne çıkıyor. Nazif Ertekin’in temsil ettiği bu yapı, yerelden küresele uzanan yolculukta kooperatif gücünün ve sürdürülebilir tarımın somut bir başarısı olarak dikkat çekiyor.

*************************

TÜSİAD’DAN BRÜKSEL’DE AB–TÜRKİYE İLİŞKİKLERİ İÇİN NET MESAJ: “TÜRKİYE’SİZ OLMAZ”

TÜSİAD’ın sınırlı sayıda muhataba gönderdiği, kamuoyuna açık olmayan ve oldukça kapsamlı bir e-mail bana da gönderildi. Bu bültende yer alan değerlendirmeler, AB–Türkiye ilişkilerinin geleceğine dair dikkat çekici mesajlar içeriyor. “Avrupa İş Dünyası Gündemi 2025/12” başlığını taşıyan ve BusinessEurope çerçevesinde hazırlanan bu özel bültende, TÜSİAD’ın Brüksel temasları ve Avrupa Birliği’ne verilen stratejik mesajlar ayrıntılı biçimde aktarılıyor.

Söz konusu e-mail bülteninde yer alan bilgilere göre, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı B. Can Yücaoğlu, 2 ve 3 Aralık tarihlerinde Brüksel’de Avrupa Birliği kurumlarıyla yoğun temaslarda bulundu. Avrupa Parlamentosu, Avrupa Komisyonu, AB Konseyi ve üye ülke temsilcileriyle yapılan görüşmelerde, küresel ölçekte yaşanan jeopolitik ve jeoekonomik dönüşüm sürecinde AB–Türkiye ilişkilerinin stratejik bir kaldıraç olduğu vurgulandı.

“TÜRKİYE AVRUPA’NIN EKONOMİK VE GÜVENLİK YAPISININ PARÇASI”

Özel e-mail bülteninde aktarılan değerlendirmelerde, Türkiye’nin AB ekonomisi, güvenlik mimarisi ve kurumsal yapısının ayrılmaz bir parçası olduğu özellikle vurgulanıyor. Bültene göre TÜSİAD heyeti, Avrupa’nın küresel rekabet gücünü artırabilmesi ve istikrar ile etki merkezi olma iddiasını sürdürebilmesi için Türkiye ile daha kapsamlı ve bütünleşik bir iş birliğine ihtiyaç duyduğunu muhataplarına iletti.

Bültende yer alan ifadelerde, Avrupa Birliği’nin ticaret, teknoloji, enerji, güvenlik ve iklim hedeflerine ulaşmasının Türkiye’yi dışlayan bir yaklaşımla mümkün olmayacağına dikkat çekiliyor. Küresel rekabetin giderek sertleştiği bu dönemde, AB ile Türkiye arasındaki ekonomik entegrasyonun derinleştirilmesinin hem Avrupa hem de Türkiye açısından zorunlu olduğu belirtiliyor.

GÜMRÜK BİRLİĞİ VE AVRUPA SANAYİSİ VURGUSU

E-mail bülteninde yer alan bir diğer önemli başlık ise Gümrük Birliği’nin modernizasyonu. TÜSİAD’ın Brüksel’deki temaslarında, bu sürecin siyasi ön koşullara bağlanmadan bir an önce başlatılması gerektiği mesajının verildiği aktarılıyor. Bültene göre, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, yalnızca Türkiye ekonomisi için değil, Avrupa sanayisinin rekabet gücü açısından da kritik önemde.

Ayrıca Avrupa’da tartışılan “AB ürünlerini tercih etme” yaklaşımına ilişkin uyarılara da bültende geniş yer ayrılıyor. TÜSİAD, Türkiye’nin AB sanayi ve tedarik zincirlerindeki kritik rolünün göz ardı edilmesi halinde, Avrupa’nın stratejik kapasitesinin daralacağı ve ekonomik güvenliğinin zayıflayacağı görüşünü muhataplarıyla paylaştı. Bu nedenle ürün tercihinde kullanılan “Avrupa” tanımının Türkiye’yi de kapsaması gerektiği ifade edildi.

SAVUNMA, GÜVENLİK VE YAPAY ZEKA ALANLARINDA İŞ BİRLİĞİ ÇAĞRISI

TÜSİAD’ın özel bülteninde, savunma ve güvenlik alanındaki temaslara da geniş yer veriliyor. Buna göre TÜSİAD heyeti, AB Savunma ve Uzay Politikalarından Sorumlu Komiser Andrius Kubilius ile yaptığı görüşmede, savunma alanında daha yakın AB–Türkiye iş birliğinin inovasyon ve çift kullanımlı teknolojiler açısından önemli katkılar sağlayacağını vurguladı.

Bültende, Türkiye’nin AB savunma fonu SAFE mekanizmasına sınırsız katılımının sağlanmasının, Avrupa’da dayanışma, caydırıcılık ve savunma sanayisinin rekabet gücü açısından zorunlu olduğu değerlendirmesine yer veriliyor. Ayrıca Ukrayna, Suriye ve Afrika gibi bölgelerde AB ile Türkiye’nin daha koordineli hareket etmesine yönelik ortak çerçeveler oluşturulması gerektiği belirtiliyor.

Yapay zeka, enerji dönüşümü, temiz sanayi ve döngüsel ekonomi gibi alanlarda ise iş birliğinin kısa vadeli kriz yönetimiyle sınırlı kalmaması gerektiği vurgulanıyor. E-mail bülteninde, bu alanlarda stratejik uyuma dayalı uzun vadeli bir ortaklığın gerekliliği öne çıkarılıyor.

BRÜKSEL’DE YOĞUN DİPLOMASİ TRAFİĞİ

Söz konusu özel e-mail bültenine göre TÜSİAD heyeti, Brüksel ziyareti sırasında Avrupa Parlamentosu üyeleri, AB Komisyonu ve AB Konseyi bünyesindeki üst düzey yetkililerle çok sayıda ikili görüşme gerçekleştirdi. Ayrıca AB nezdinde Türkiye Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı ile AB–Türkiye entegrasyonunun geleceği üzerine kapsamlı bir istişare yapıldı.

Bültende yer alan bilgilere göre TÜSİAD heyetinde Orhan Turan ve B. Can Yücaoğlu’nun yanı sıra, TÜSİAD AB ve BusinessEurope Temsilcisi A. Dilek Aydın ile TÜSİAD AB İletişim ve Projeler Direktörü Nur Beler Levi de yer aldı.

ÖZEL BÜLTENDEN YANSIYAN ORTAK MESAJ

Kamuoyuna açık olmayan bu uzun e-mail bülteninde yer alan değerlendirmelerin ortak paydası, Türkiye’nin Avrupa’nın dışında bırakılabilecek bir aktör olmadığı, aksine Avrupa’nın ekonomik, teknolojik ve güvenlik geleceğinde merkezi bir role sahip olduğu yönünde. TÜSİAD’ın Brüksel temaslarına ilişkin bu özel bilgilendirme, AB–Türkiye ilişkilerinde uzun süredir dile getirilen ancak somut adımlara dönüşmeyen başlıkların yeniden güçlü biçimde gündeme taşındığını gösteriyor.

OKURA NOT

Bu haber, bana e-mail yoluyla gönderilen, kamuoyuna açık olmayan ve sınırlı muhataplara iletilmiş kapsamlı bir bilgilendirme bülteninden yapılan alıntılar esas alınarak hazırlandı. Aşağıda yer alan sayfa görüntüleri, söz konusu e-mail bülteninin tamamına aittir. Metin, herhangi bir müdahalede bulunulmadan, ekleme ya da çıkarma yapılmaksızın, okurun doğrudan incelemesi için olduğu gibi paylaşılmaktadır.

Afbeelding met tekst, schermopname, Website Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Afbeelding met tekst, schermopname, document, Lettertype Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Afbeelding met tekst, schermopname, document, Lettertype Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Afbeelding met tekst, schermopname, nummer, Lettertype Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Muhabir: Sonses .tv