Eski adı Efrenk olan, Mersin Merkeze 54 Km. uzaklıkta, deniz seviyesinden 1475 Metre yükseklikte, Toros Dağlarında yer alan bir yerleşim birimi ARSLANKÖY. Bir Yörük Köyü olan Arslanköy’ün 2023 Yılı nüfusu ise yaklaşık 1.700 kişi. Ulusal Kurtuluş Savaşında Kuvayımilliye Hareketi içerisinde Efrenk Bölüğü olarak varlık gösteren müfreze de Arslanköy’de oluşturulmuştu. Arslanköy, 1947 Yılında yapılan Muhtarlık Seçiminde yaşanan “Sandık Kaçırma” olayıyla adını tüm Türkiye’ye duyurmuştu. 1946 Yılında başlayan çok partili yaşamın hemen sonrasında 1947 yılında yapılan köy muhtarlığı seçimlerinde, oy veren seçmenlerin ve özellikle kadınların seçim sandığına ve oylarına sahip çıktığı bir köydür Arslanköy. Muhtar seçiminde eski muhtardan memnun olmayan köy Halkı, yeni bir muhtar için iradelerini sandığa yansıtmışlardı. Ancak zamanın egemen güçleri baskıyla bu sonucu geçersiz kılma teşebbüsünde bulunmuştu. Baskılara karşı köylüler ve özellikle kadınlar, yargılanmayı, hapse girmeyi göze alarak destansı bir direniş içinde oy sandığına sahip çıkmışlardı. Aslanköylü kadınlar, “Rey bizim namusumuz; Namusumuzu vermeyiz” diyerek, oyları değiştirmek isteyenlere sandığı vermemişti. Bu direnişleri karşılığında yargılanmışlar ve hapis de yatmışlardı. Bu nedenle Arslanköy’deki sandık kaçırma/sandığa sahip çıkma olayı, Türkiye demokrasi tarihinde önemli bir dönüm noktasını teşkil etmişti. Arslanköylüler 1950’li yıllarda Demokrat Partiye, 1970’li yıllarda Adalet Partisine, 1980’li yıllarda Anavatan ve Doğru Yol Partisine ağırlıklı olarak oy vermişlerdi. 1954 Yılında Belediye Teşkilatının kurulmasıyla birlikte Yerel Yöneticilerini de bu eğilimleri doğrultusunda belirlemişlerdi. Bu durum 1989 Belediye Seçimine kadar sürmüş, 1989 ve 1994 Yerel Seçimlerini kazanan SHP Adayı Adnan Ergan 2 dönem Arslanköy Belediye Başkanlığı yapmıştı. Süleyman Demirel’in de büyük önem verdiği ve sık sık ziyaret ettiği Arslanköy, 2014 Yılı Yerel seçimleriyle birlikte yürürlüğü giren Büyükşehirler Yasası sonrasında Belediye tüzel kişiliğini yitirmiş, Mersin’in Merkez Toroslar İlçesine bağlı mahalle muhtarlığı statüsüne dönüşmüştür.

ARSLANKÖY BU KEZ ÇEVRE SORUNU İLE ÜLKE GÜNDEMİNE GELDİ.

1947 Yılında sandık kaçırma olayıyla adını Ülke geneline duyuran, özellikle de kadınların gerçekleştirdiği direnişle demokrasi sınavı veren Arslanköylüler bugün çok önemli bir konuya maalesef sessiz ve duyarsız kalıyorlar. Arslanköy bugün çevre sorunu ile karşı karşıya gelmiş durumda. Arslanköy Mahalle sınırları içerisindeki Toros Dağlarında madencilik faaliyeti yürüten bir firmanın BOKSİT OCAĞI Sahasının 23 Hektardan, 510 Hektara çıkarılmasına yönelik sürece tepki veren Mersin Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erkan Aktaş bu genişlemenin Torosların su tutan ormanlarını, ekosistemin dengesini ve Mersin’in geleceği üzerinde geri dönüşü zor bir baskı oluşturacağına değinerek, bunun için Kamuoyuna destek çağırısı yaptı.(Boksit, alüminyumun hammaddesi olan bir maden)

Resim1-9

Mersin Çevre Platformu Sözcüsü Serdar Erkan konuyla ilgili açıklama yaptı. (Alıntıdır)

Mersin Çevre Platformu sözcüsü Serdar Erkan konuyla ilgili yaptığı açıklamada özellikle Arslanköy Muhtarına yönelik tepkilerini ifade etti. Serdar Erkan, muhtarın toplantıda hiçbir açıklama yapmaması ve köylülerin darp edilmesine sessiz ve seyirci kalmasını eleştirdi. “Muhtarın bu suskunluğu, köylüler için büyük bir hayal kırıklığı oldu. Yaşanan olaylarda taraf olmaması gerekirken, muhtar firma yanlısı bir tutum sergiledi” dedi. Mersin Çevre Platformu Mersin Milletvekillerini, Büyükşehir ve İlçe Belediye Başkanlarını, Meslek ve Esnaf Odalarını, tüm STK’lar ile Basın Kuruluşlarını bu konuda duyarlı olmaya ve gereken tepkiyi vermeye çağırdı. Platform, Akkuyu Nükleer Santralinin yapıldığı Büyükeceli Beldesi sakinlerinin iş vaadiyle düştüğü yanılgıya düşmemesi için Arslanköylüleri de uyardı.

ARSLANKÖY MUHTARINA BÜYÜK TEPKİ VAR.

Firmanın maden sahasını genişletmesine karşı çıkmayan ve maden firmasından yana bir tutum izlediği belirtilen Arslanköy Muhtarı ise büyük tepki aldı. Mersin Çevre Platformunun düzenlediği, Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) Başkanı 1989-94 Yılları arasında görev yaptığım Mersin Belediyesinden mesai arkadaşım olan Sabahat Aslan yine Mersin’in sevilen İş İnsanlarından, Çevreci ve Sanatsever kimliğiyle bilinen/tanınan Nevzat Çömlek ile duyarlı çevreciler Arslanköy’de düzenlenen eylemlerde tepkilerini dile getirdiler, ancak Jandarmanın engellemesiyle karşılaştılar. Firmanın Bakanlıktan yetki ve belge aldığını belirten Nevzat Çömlek, Firmanın aynı Akkuyu da olduğu gibi Arslanköy’deki vatandaşları da iş vaadiyle kandırdığını ifade etti. MERÇED Başkanı Sabahat Aslan “Arslanköy’ün havasını, suyunu ve toprağını kirletecek; tarım alanlarını, meraları ve ormanları yok edecek bu projeye karşı görüşümüzü açıklamak için toplantı salonuna girmek istedik. Ancak jandarma, muhtarın gözü önünde bizi iterek ve darp ederek dışarı çıkardı”. Çevre örgütü temsilcilerinin salona alınmasının engellendiğini savunan Aslan, “Buna sessiz kalan mahalle muhtarını da kınıyoruz.” Dedi. Firmanın Arslanköy’de düzenlediği Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) toplantısında Şirketin maden sahasını genişletme planına karşı çıkan köylüler de müdahaleyle karşılaştılar. Jandarmanın, toplantıya katılmaya çalışan köylüleri dışarı çıkarması ve güvenlik önlemleri alması, protestoları daha da artırdı. Ancak ÇED Toplantısının yapılmasını protesto eden köylülerin bu çabası toplantının yapılmasına engel olamadı.

ARSLANKÖYDEKİ MADEN SAHASININ GENİŞLETİLMESİNE BİR TEPKİ DE TOROSLAR BELEDİYE BAŞKANI ABDURRAHMAN YILDIZ’DAN GELDİ.

Maden sahasının yerleşim yerlerine yalnızca 2,5 kilometre mesafede olduğuna belirten Yıldız, ayda yaklaşık 17 dinamit patlatılacağını, bunun yanı sıra da günde 200–250 tır hareketliliğinin büyük tehlike oluşturacağını ifade etti. “Bu sadece bir çevre sorunu değil. Trafik kazaları, can kayıpları, hava kirliliği, tarımsal üretimde düşüş gibi birçok riski beraberinde getiriyor. ” dedi.

Projenin yalnızca Arslanköy’ün değil, tüm Torosların doğal yapısını ve bölge ekosistemini doğrudan etkileyeceğini belirten Yıldız, genişleme planının ciddi çevresel ve sosyoekonomik riskler doğurduğunu da vurguladı.

Madenciliğe tamamen karşı olmadıklarını vurgulayan Yıldız, faaliyetlerin yaşam alanlarından ve tarım bölgelerinden uzak bölgelerde yapılması gerektiğini belirtti. “İnsanların üretim alanlarının ortasına maden yapılması kabul edilemez. Bu, vahşi madenciliktir ve buna karşı durmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

MERSİN NE TARIM KENTİ OLABİLDİ, NE SANAYİ NE DE TURİZM KENTİ.

Çukurova’nın bereketli topraklarının bulunduğu Mersin bir dönemlerde Tarım Kenti olarak biliniyor, tanınıyordu. 1970’li yıllardan itibaren büyük sanayi kuruluşlarının fabrikalarını kurmaya başladığı Mersin aldığı hızlı göçe de paralel olarak tarım alanlarını, konut ve sanayi tesisi alanlarına terk etmeye başladı. Bunlara paralel olarak da 321 Km. uzunluğundaki Mersin-Silifke-Anamur sahil şeridi ve bu şeritte yer alan, tarihi önemi çok büyük eşsiz ören yerleri dahi Antalya’dan Mersin’e turist çekemedi. Mersin bir Antalya gibi Turizm Kenti olamadı. Geçmişi 8.Bin yıl öncesine dayanan ve kazı çalışmaları devam eden Yumuktepe Höyüğünü bırakın Mersin’in dışında yaşayanları, acaba kaç Mersinli biliyordur. Mezitli’deki Pompeipolis Antik Kenti ve Limanını, Kilikya İmparatorluğunun hüküm sürdüğü Kızkalesi ve Korikos Kalesini, Kanlıdivaneyi, Alahan Manastırını, Uzuncaburç’u Cennet-Cehennem Obruklarını, Anamur Mahmure Kalesini ve her yanı tarih kokan, tarihle iç içe olan Tarsus’u bir türlü Turizm Kenti olamadığımız için yeterince tanıtamıyoruz. Kazanlı-Tarsus Turizm Bölgesi neden yıllardır faaliyete geçemiyor. Bölgenin hemen yanındaki Soda Sanayi ve Kromsan Tesislerinden dolayı olabilir mi? Büyük Sanayi Tesisleri, Organize Sanayi Bölgeleri, Akkuyu Nükleer Santrali, Taş ve Mermer Ocakları ve şimdi de Torosların zirvesi Arslanköy’deki Boksit Ocaklarının arazi genişliğinin 23 Hektardan 510 Hektara çıkarılması. Bu gidişle ne Turizmin (T)si ne de turistin (T) si Mersin’e uğramayacak gibi. Siz turist olsanız Mersin’e gelir miydiniz?

CHP 39. OLAĞAN KURULTAYININ ARDINDAN. CHP’nin 28-30 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilen 39. Olağan Kurultayında kabul edilen yeni Parti Programında CHP iktidarında nelerin yapılacağı hususlarına da yer verildi. Yeni parti programında yer alan 4 temel başlık ise "Demokrasi, Yönetim ve Adalet, Kalkınma Programı, Sosyal Devlet ve Dış Politika, Güvenlik ve Dirençlilik" olarak belirlendi.

Açıklanan Parti Programında öne çıkan bazı konu başlıklarını ise şöyle;

· Askeri liseler ve Hastaneler yeniden açılacak.

· Konut edinilerek, Türk Vatandaşlığı alınması sistemine son verilecek.

· Geçiş ve kullanım garantili hiçbir proje uygulanmayacak.

· Deniz kıyıları Halka açılacak

· Avrupa Birliğine tam üyelik sağlanacak.

· YÖK kaldırılacak, Üniversite Rektörleri seçimle belirlenecek.

· HSK Bağımsız hale getirilecek, Adalet Bakanı ve Yardımcısı Hakimler ve Savcılar Kurulundan çıkarılacak.

· Kuvvet Komutanları tekrar Genel Kurmay Başkanlığına, Harp Okulları da Kuvvet Komutanlıklarına bağlanacak.

· Kalıcı yaz saati uygulaması kaldırılacak.

· İnternet ve ulaşım herkes için temel bir yurttaşlık hakkı haline getirilecek ve lüks olmaktan çıkarılacak.

· Tarımda kullanılan mazotta ÖTV ve KDV kaldırılacak.

· Nadir toprak elementlerinin işletilmesi yabancı şirketlere verilmeyecek.

KURULTAYDA BAZI TÜZÜK DEĞİŞİKLİKLERİ DE GERÇEKLEŞTİRİLDİ.

· 60 kişiden oluşan Parti Meclisi üye sayısı 80’e, 8 Kişiden oluşan Bilim, Kültür ve Sanat Platformu Kurulu üye sayısı ise 10’a çıkarıldı.

· Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi Parti Tüzüğüne eklendi.

· Gölge Bakanlar Parti iktidar oluncaya kadar Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisinde görev yapacaklar.

· Mevcut Genel Başkan Kurultayda Aday olmak için bundan böyle imza toplamayacak.

CHP’nin YENİ A TAKIMI DA BELLİ OLDU.

MYK’nın Üye sayısı ise 18’e düşürüldü. Parti Sözcülüğüne Zeynel Emre getirildi Genel sekreter bir kez daha Selin Sayek Böke oldu. MYK’daki bazı görevlendirmeler ise şu şekilde gerçekleşti. Gül Çiftçi Seçim İşlerinden, Gökçe Gökçen Hukuk İşlerinden, Özgür Karabat Mali ve İdari İşlerden, Gökan Zeybek Yerel Yönetimlerden, Sezgin Tanrıkulu İnsan Haklarından, Namık Tan Dış Politika ve Dış İlişkilerden, Yankı Bağcıoğlu ise Milli Savunma Politikalarından sorumlu olacak. CHP, 2027 Yılı sonuna kadar yapılacak olası bir erken genel seçime bu Parti Meclisi ile girecek.

CHP YÜKSEK DİSİPLİN KURULUNUN İLK TOPLANTISINDA SEÇİM YAPILDI.

CHP'nin 39'uncu Olağan Kurultayı'nda seçilen 15 kişilik Yüksek Disiplin Kurulu'nda (YDK), İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer yeniden Başkan seçilirken, Başkan Yardımcısı Ayça Akpek Şenay, Sekreter ise Deniz Çakır oldu.

Münif APARI