Vahap Seçer’i hiç böyle hırslanmış konuşmasına rast gelmemiştim.

“Vahap Seçer ve Vahap Seçer gibiler askerlik zamanı geldiğinde askere gider, çalışır vergisini öder.

Herkes gibi, her etnikten her mezhepten insan gibi bu ülkenin onurlu, şerefli eşit yurttaşıdır Vahap Seçer ve Vahap Seçer gibiler…”

Karşısındaki güce meydan okur gibiydi!

Ya bir şeylere çok kızmış!

Kızdırılmış!

Ya da yaklaşan seçimler öncesi ver çoşkuyu;

Tabanına sıkı sıkı hakim ol!

Ördek denince aklıma; Bizim Ercan’ın Romanlarla birlikte takıldığımız alemlerde sürekli istediği yeşil ördek gelir.

Ercan, yeşil ördek beslediğinden değil.

Çok sevdiği Rahmetli Babasının içerken sürekli dinlediği;

‘Yeşil ördek gibi daldım göllere…” Türküsü.

Vahap Seçer, ‘Destek Büyükşehirden Üretim Çiftçiden’

Sloganı ile başlattığı zirai malzeme dağıtımını sürdürdüğü Kazanlı mahallesindeki törende,

Belli ki bir yerlere ısrarla mesaj veriyor!

“Ayrımcılığı ret ediyoruz. Partizancılığı ret ediyoruz. Ötekileştirmeyi, şiddeti, kavgayı, öfkeyi ret ediyoruz. Bizim yolumuz kardeşlik yolu. Bizim yolumuzu insanlık yolu…

Kazanlıdan tüm dinleyenlere, ekranları başında bizleri izleyen hemşerilerime, yurttaşlarıma sesleniyorum!”

Yöreye göre muhteşem bir kalabalık oluşmuş.

Hızını alamayan Başkan Seçer, ses tonuyla dövdüğü her kimse veya kimlerse;

Adeta kroşelerle rakibini nakavt eden boksörler gibi vurdukça coşuyor, coştukça vuruyor!

Söyledikleri kimlere gidiyorsa bilemem ama rahatlamış ki, sakince ‘topal ördek’ benzetmesi ağzından dökülüyor hepimizde bir gülümseme!

“..Kolay şartlarda görev yapmadığımızı bilmenizi isterim.

Bizi topal ördek diye tanımladılar ama Allah’a şükür ki, tanımlamayla kaldılar.

Bizi topal ördeğe çeviremediler.

Ördek topalı bırak, yakalayabilene aşk olsun. Pır diye kaçıyor gidiyor…”

İlk tanıdığım Vahap Seçer artık gitmiş, yerine dersine iyi çalışan

Liderlik hakimiyetini kurmuş kendinden emin, bir belediye başkanı gelmiş…

Bu iktidar döneminde gerekli hizmetleri ve maddi desteği alamadığından olacak, içindeki iktidar beklentisini de dışa şöyle vuruyor:

“Hizmetlerimizi yapıyoruz.

Biz İmkanımız yok, fakiriz, fukarıyız, borcumuz çok demiyoruz.

Böyle bir derdimiz yok.

Derdi veren Allah çaresini de verdi.

Dertliydi Mersin.

Çaresini verdi: Vahap Seçer!

Belediyemiz dimdik ayakta söyleyeyim…

Hele bir de iktidar olsak diyorum: Ankara’nın rüzgarını arkamıza alsak, Allah bilir daha neler yapacağız. Daha neler yapacağız.

İnşallah Allah bize o günleri de gösterecek. Niyetimiz Halis. Şevkimiz var inancımız var. Gittiğimiz doğru yoldan kimse bizi çeviremez.”

Büyükşehir koltuğunun cazibesine kapılan

Birileri Tarsus’tan sipere yatmış!

Birileri Mersin’den…

Ama görünen o ki, Mersin halkıyla, seçmeniyle kucaklaşmış sevgi halkası oluşturmuş bir başkan var...

Vahap Seçer’in yerine ‘Bizans oyunları’yla zıplamak o kadar kolayda değil!..

Mersin’e taş taş üstüne koyanların,

hizmette kusur etmeyenlerin yolu açık olsun…