Yeni dünya finansal krizi nereden gelecek?

Bu soruyu cevaplayabilmek için öncelikle ekonomilerin global ekonomiye katkılarına bakalım: Dünyanın en büyük ekonomisinin hangi ekonomi olduğu biraz karışık bir konu. Çoğu iktisatçının kabul ettiği bir gerçek Çin’in parası Yuanın değerini özellikle düşük tutarak ihracat gücünü arttırdığı. Ancak bence olay o kadar basit değil.

Çin’in düşük yuan taşı ile öldürdüğü ikinci bir kuş var: dünyanın en büyük ekonomisi olduğunu gizlemek! Eğer yuan ABD dolarına karşı gerçek değerinde olsa 20 trilyon dolar gayrisafi milli hasıla (GSMH) yaratan ABD ekonomisine karşı Çin’in 22 trilyon dolarlık GSMH yaratan dünyanın en büyük ekonomisi olduğu ortaya çıkacaktır. Çin, ABD’nin bunu kabul edemeyeceğini ve bir şekilde tepesine bineceğini biliyor.

Bu konu neden önemli? Şöyle ki eğer Çin ekonomisi dünyanın en büyüğü ise beklenen dünya ekonomik krizinin ABD’den değil Çin’den kaynaklanma olasılığı çok yüksek.

Peki Çin’de ekonomik krize neden olabilecek gelişmeler var mı? Ne yazık ki evet.

2008-2009 büyük krizi anımsayalım: Kriz, temel olarak ABD’deki konut piyasasından çıkan mortgage krizi idi. Öyleyse şimdi de Çin konut piyasasına bakmamız anlamlı olur.

Çin’de konut sektörü çok zor durumda çünkü inşaat firmaları tüm kaynaklarını ve satış gelirlerini arsa alımlarına ayırdıkları için inşaatlarını bitirecek kaynaklara sahip değiller. Çin hükümetinin bu inşaat şirketlerini iflastan kurtarmak için onlara kaynak aktarımı yeni yuan basımı, aşırı emisyon, yuanın daha da değersizleşmesi ve aşırı enflasyon demek olacaktır.

Çin’de eskiye göre azalmış olan üretim artışı ile ortaya çıkmış olan işsizliği de gözönüne alınca Çin’in ciddi bir stagflasyon içine sürüklenmesi kaçınılmaz olacaktır.

Çin’deki bu ekonomik gelişmelerin ABD’ye ve Avrupa’ya etkisi ise düşük Çin fiyatlarının getireceği ithalat ve tüketim artışı ile ortaya çıkacak yüksek enflasyonu baskılamak için faiz artışları ve ciddi bir durgunluk olacaktır.

Yani her durumda 2022-23 dönemi dünya global kriz dönemi olmaya adaydır.

Türkiye’nin bu gelişmelerden uzak kalması mümkün değildir. Türkiye’deki ekonomik durgunluğun da etkisini artırarak sürmesini beklemek yanlış olmaz.

Yeni global kriz ABD’de de başlasa ya da öngördüğümüz gibi Çin’de de başlasa tüm dünya ekonomilerini etkisi altına alacaktır. Bu durumda hem ulusal düzeyde hem de kişisel düzeyde emniyet kemerlerini bağlamakta yarar var.

Prof Dr A Vural Cengiz
GCU Öğretim Üyesi
Arizona, ABD.