Mersin’de 8 yerel gazetenin patronu, aralarında anlaşarak hayali tirajlarla Basın İlan Kurumu’ndan milyonlarca lira vurgun yaptı. Olayı ortaya çıkaran Sonses.tv’ye ve BİK’e saldıran cemiyet başkanları, yolsuzluğun ortağı oldu!

Mersin’de 8 yerel gazetenin patronları, aralarında gizlice anlaşarak, hileli ve hayali tirajlarla Basın İlan Kurumu’ndan milyonlarca lira hortumladı! Bu rezalet, sonunda Basın İlan Kurumu denetçilerinin denetimiyle ortaya çıktı. Suçüstü yakalandılar!

Ama ne oldu dersiniz?

Sonses.tv olarak biz bu vurgunu kamuoyuna duyurduğumuzda, sözüm ona “memleket sevdalısı” geçinen bu patronlar ve içimizden çıkmış, ama paraya tapan, “duayen” maskesi takmış olanlar, paniğe kapıldı. Bu olayı örtbas etmek, yolsuzluğu görünmez kılmak ve resmi ilanlardan ceplerine akan parayı kurtarmak için siyasileri bile devreye sokmaktan geri durmadılar.

Ama unuttukları bir şey vardı: Öyle bir Genel Müdüre çarptılar ki... Kılı kırk yaran, adaletten şaşmayan, gözünü budaktan esirgemeyen bir duruşla karşılaştılar!

Otobüsçü gazete patronlarını, otelciyi, kağıtçıyı, sekreter yayıncıları bir kenara bırakıyorum... Asıl iç acıtan kim biliyor musunuz? İçimizden çıkmış, zamanında mangalda kül bırakmayan, “dürüstlükten” dem vuran bizim uşaklar! Karadenizlilerin dediği gibi “bizim uşaklar” yani... Bugün hâlâ köşe yazılarıyla ahkam kesip, doğrucu Davut rolü oynamaya çalışıyorlar! Utanın be kardeşim! Gazetelerinizi kapatmıyorsunuz, bari köşelerinizi kapatın! Susun da sizi adam sansınlar, belki molla yerine koyan olur!

Bir de bu pisliğin görünmemesi için o günlerde sus pus olan iltisaklı cemiyet ve federasyon başkanları var!

Olay gizlenmeye çalışılırken birden bire ben bu rezaleti yazınca ne oldu? Hemen organize olup bana ve Basın İlan Kurumu’na saldırıya geçtiler. “Vurun abalıya” mantığıyla hem beni hedef aldılar, hem kurumu itibarsızlaştırmaya kalktılar.

Neden? Hayali tirajcıları korumak için! Onların hortumunun kesilmemesi için! Onlara kol kanat germek için!

Ama ne oldu? Kendi destekledikleri bu yolsuzluk bataklığında boğuldular. Kamuoyunun gözünde sıfırlandılar, itibarsızlaştılar.

Ve şimdi ne konuşuluyor biliyor musunuz? Tüm Türkiye’de gazeteciler Mersin’deki bu hortumcu patronlarını ve onları savunmak için kendini parçalayan o iltisaklı başkanları konuşuyor...

Biz sustukça onlar büyüyor. Ama biz yazdıkça, gerçekler karanlıktan çıkıp aydınlığa kavuşuyor...