"..Tisan Yarımadası’nın büyük bölümünü MEFA İnşaatın sahibi müteahhit Emin Ucuz’un binlerce metrekarelik hazine arazisine hukuk dışı bir şekilde el koyduğu ve merkezi Ankara’da bulunan bir başka inşaat firması olan FARAS İnşaat Yapı Sanayii Ticaret Limited Şirketi’nce kurulan S.S. FARAS Akdeniz Konut Yapı Kooperatifi’ne sattığı iddiaları ortalığı karıştırdı!.."
Mersin Limanı'nın genişletme çalışmalarında MIP’ın Atatürk Parkı önünde denizin doldurulup rıhtım yapılmasına şiddetle karşı çıkılırken, bu kez de karşımıza Tisan Adası'ndaki çevre katliamında kamuoyunun bilmediği bir satış işi gündeme düştü.
Mersin Milletvekili Perihan Koca, Silifke ilçesinde yer alan ve dünyanın en güzel 13. koyu olarak bilinen Tisan Yarımadası'nda başlayan inşaatları TBMM gündemine taşıyarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yönelttiği soru önergesinde Emin Ucuz’un adının geçmesi dikkat çekti. Tisan Yarımadası'nda, tüm çevre katliamlarına rağmen inşaatı yapan firmaya buranın arsasını MEFA İnşaatın sahibi Emin Ucuz’un sattığı ortaya çıktı.
Bu satışı ve çevre katliamını Milletvekili Koca şu ifadelerle dile getirdi:
“Dünyanın en güzel 13. koyu olarak bilinen Mersin’in Silifke ilçesindeki Tisan Yarımadası’nın büyük bölümünü MEFA İnşaatın sahibi müteahhit Emin Ucuz’un binlerce metrekarelik hazine arazisine hukuk dışı bir şekilde el koyduğu ve merkezi Ankara’da bulunan bir başka inşaat firması olan FARAS İnşaat Yapı Sanayii Ticaret Limited Şirketi’nce kurulan S.S. FARAS Akdeniz Konut Yapı Kooperatifi’ne sattığı bilinmektedir. S.S. FARAS Akdeniz Konut Yapı Kooperatifi ise, büyük bölümü haremlik-selamlık sosyal tesislerden oluşan 1079 adet villa yapımı projesine start vermiştir. Projenin ilk halinde 285 blok, 1150 konut ve 7 dükkân yapımı planlanmışken, sonrasında projede değişiklik yapılarak konut sayısı 1079’a düşürülmüş, bir otel eklenmiş ve dükkân sayısı 12’ye çıkarılmıştır. Adı geçen şirket, proje değişikliğinden sonra yeniden ÇED başvurusu yapmış ve ‘ÇED gerekli değildir’ raporunu almıştır.”

“Al Takke Ver Külah” Yapılmış!
Emin Ucuz gibi sevilen bir iş insanının çevre katliamlarına katkı sunması gerçekten üzücü ve düşündürücü.
Çevreyi katledenler, katledenlere aracı olanlar, sessiz kalanlar, gazeteciler!
Allah'tan korkacak kadar hiç mi yüreğimiz yok?
Öteki dünyaya bir şey götüren yok!