"..Amacı, dindar ve kindar bir kuşak yetiştirmek olmalı. Bu amaca ulaşmak için Cumhuriyetin kazanımlarını silmekten çekinmiyor..."
Ulusal Eğitim Bakanlığımız, “ulusal değerler eğitimi” gibi parlak bir retoriğin gölgesinde ideolojik bir eğitim vermeye çalışıyor çocuklarımıza. İlk kendini gösterdiği platform, dil oldu. Eğitim değil, maarif diyor. Dil ile eğitim , ulus ve uygarlık arasındaki bağı bizim anladığımız bağlamda algılamıyor olmalı ki komik fakat aslında yürek yaralayıcı işler yapıyor. Amacı, dindar ve kindar bir kuşak yetiştirmek olmalı. Bu amaca ulaşmak için Cumhuriyetin kazanımlarını silmekten çekinmiyor. Atatürk’ü, ulusal bayramları inkâr, sınıfta mezar, koridorda stilize edilmiş Mekke’yi tavaf, vs. vs…
Anlaşılıyor ki bu bakanımız, ulusal değerler denince aklına,
A) Dini kuralları,
B) İslami sandıkları ritüelleri,
C) İslam ahlakı, adetleri, töresi sandıkları Emevi dayatmalarını,
D) Sosyal ilişkiler olarak Emevi yaşam tarzını geliyor. Bunları din ve toplum için vazgeçilemez değerler sanıyor.
Oysa bunlar bir ulusu yaşatan değerler değildir. Ulusu yaşatacak, onun tarih sahnesinde var olmasını, hak ettiği yeri korumasını sağlayacak olan temel değerler şunlardır:
A) Devlet geleneği,
B) Ekonomik anlamda kalkınmışlık ve kendine yeterlilik,
C) Kültürel alanda çağdaş uygarlığın üstüne çıkabilmek ülküsü,
D) Ülkenin zenginliklerine (Nadir toprak elementleri, madenlerimiz, bor,…)sahip çıkma bilinci.
E) Ülkenin coğrafi yapısına ve eko sistemine sahip çıkma bilinci,
F) Ülkenin su kaynaklarını koruma, suyu gelecek kuşaklara saklama bilinci,
G) Bilimsel değerler üretecek insanlar yetiştirecek eğitim sistemi,
H) İnsanlarımızın yaşamını koruyacak sağlık sistemi
ve nihayet
İ) Askeri varlık…
Bakan beni anlar mı? Sanmıyorum.
Sizlerin anlayacağınızdan eminim, eksiğimi gediğimi tamamlayın lütfen…