Bu yazıyı utanarak ve ağlayarak yazıyorum.
İklimden, susuzluktan, kuraklıktan, çölleşmekten söz edeceğim.
Utanarak söz edeceğim, çünkü ben, ne anlarım bunlardan?
Batıda, bir yazar sadece uzmanlaştığı konuda, ayda, altı ayda bir, yeri gelmişse bir köşe yazısı ya da makale yazar. Ülkemizde kürek mahkumu gibi her gün, konu ne olursa olsun, oturur allame-i cihan gibi bir metin üretir yazarlarımız.
İşte ben, onlardan biriymişim gibi, utanmadan iklimden, susuzluktan, kuraklıktan, çölleşmekten söz edeceğim.
Yüreğim yanarak, evlatlarımdan bile çok torunlarım için kaygılanarak diyorum ki bu ülke, bilim adamlarının dediğine göre, 30- 40 yıl içinde çölleşecek.
Bilime inanan biri olarak gel de ağlama. Gel de yüreğinde yangınlar oluşmasın.
Bu durumda asıl soru, “Ne yapmalı?” Sorusu değil mi?
İşte bu sorunun cevabını bilecek olan ben değilim. Orman konusunda, iklim konusunda çalışan bilim adamlarımız vermeli bu sorunun cevabını.
Yurdun her köşesinde birden ortaya çıkan yangınlar evet, canımızı acıtıyor; ama zihnimizde beliren soruyu da beraberinde getiriyor:
Yangın, böyle birilerince düzenlenmişçesine bir çizgi halinde çıkabilir mi?
Orman köylüsü bu soruya “Hayır!” diyor. Yakalanan FETÖ’cü, orman köylüsünü doğruladı.
Tartışmayacağım, çünkü bu beni konumdan uzaklaştırır.
Ben, orman yangınlarının nasıl çıktığından, kimler tarafından çıkarıldığından çok (ki bu sorular ciddi yazı konusudur.) çölleşme nasıl önlenebilir, sorusuyla ilgileniyorum.
Tamam, ormanlarımız cayır cayır yanıyor. Yurdumuzda göllerimiz, ırmaklarımız kuruyor. Kentlerimiz susuzluk tehlikesi tehdidinde…
Ne yapmalı?
İşte bu soruya cevap verirken utancımdan ölüyorum.
Ormancılarımız yok mu bizim?
Su mühendislerimiz yok mu bizim?
Çevre ve doğa bilimcilerimiz yok mu bizim?
Ülkenin çölleşmesi olasılığının sonuçlarının ne olacağını anlayabilen politikacılarımız, onlara yol ve yöntem öneren danışmanlarımız, bilim adamlarımız yok mu bizim?
Ne yani herkes “Bu yurdun bütün ormanları yansın, bütün su kaynakları kurusun, ülke çölleşsin” mi diyor?
Ümit Aloğlu, 27.07.2025, Kızıcubelen
Not: Yangın söndürme uçaklarından, helikopterlerden, gece görüşlü helikopterlerden, eğitilmiş orman korucularından, yangın uzmanı itfaiyecilerden, orman çevresinde yaşayan halkın eğitilmesinden, onların yangınla mücadele araç ve ekipmanlarıyla donatılmasından… söz etmiyorum. Utanmazlık sanını edindik ya, gerekirse bunlardan da söz ederiz; çünkü bizim yurt ve ulusseverliğimiz sırça kümes değildir.
