Başkanlar yönetim kadrolarını şimdiden gözden geçirmeli. Liyakatlı ve özverili kadrolarla güven tazelemelidir.

12 Eylül Fırtınalı günler!

Mersin Askeri cezaevinde 60 devrimci yatıyoruz.

Hepimiz aşağı yukarı işkencelerden geçmiş;

Onurundan ve gururundan ödün vermeden

dışardan gelen umut verici haberlere ve desteklere ihtiyaç duyuyoruz!

Ne zaman çıkacağız?

Günler günleri, aylar ayları, yıllar yılları kovalıyor!..

Gençlik yıllarımızda trafik kazasında bir kişinin ölümüne yol açan, Kan Kardeşim Süleyman Duramaz’ın  Gözne’ye otobüs çalıştıran, ‘Davulcu’ lakaplı babası merhum Ahmet Duramaz, epey bir yattıktan sonra çıktığı hapisten anılarını anlatırken bir sözü hep kulağımda kalmıştır:

“Cezaevi, girerken han kapısı, çıkarken iğne deliğidir evlat!”

Birinci dereceden akrabalarımız dışında kimseyle görüştürülmüyoruz.”

Ancak, tel örgülerin dışına gelenlerle, işkencede patlayan kulaklarımızla duyalım diye bağıra bağıra konuşuyoruz!

Kenan Evren korkusunun kol gezdiği dönem!

Kimse yattığımız yerin semtine dahi uğramıyor!

Yalnız bir kişi hariç!

Tel örgülerin önüne gelen bu siyasi kişi her ziyaretinde bizlere manevi güç veriyordu.

O kişi, o dönem parti kapatılıncaya kadar CHP’nin Mersin Merkez İlçe Başkanı Bülent Olgun’du.

Her gelişi, darbe öncesi parti için verdiğimiz desteklere, ahde vefa gösterisiydi.

Bu konuda korkusuzdu!

Nur içinde yatsın!

...

O günden bugüne siyasette kimseden maneviyata dayalı ahde vefa görmedik!

Herkes bizlerin gücünü alıp, iktidar olduktan sonra bir kenarda duruşumuza;

‘Gelin birlikte yürümeye devam edeceğiz’ diyemedi!

Siyasette kendi gücüyle, karakteriyle, yüreğiyle korkusuzca, güvenle yürüyenlerin önünün kesilmesine de sessiz kaldılar.

Halka hizmette, gerçek devrimcilerin önlerini de harbiden kestiler!!

Etrafında oluşan çıkar çemberi dışındakileri de hiç göremediler.

İktidar ve koltuk sarhoşluğu, kişisel hırslar,  akılların önüne geçti!

Yalaka ve devrimci geçinenlerin yanlarında olması onlara yetti!

Kapandıktan sonra bir daha aralanmayacak,

Geri dönüşmeyecek günlere gebeyiz!

CHP’nin yeni Genel Başkanla değişim yürüyüşü,

Mersin’de de sürmeli.

Mersin’in de buna şiddetle ihtiyacı var!

Şu an mevcut Büyükşehir, Mezitli, Tarsus ve Yenişehir Belediye Başkanları birbirine kenetlenerek seçime asılmalıdır.

Aralarında kavgaya, soğukluğa son vermeliler.

Parti yöneticileri ve Başkanlar  ‘Benim yakınım’ değil, ‘Halkın yakınıdır’ düşüncesiyle yeni meclis üyelerini bulup listelerini oluşturmalıdır!

Şu anda 4 Belediye Başkanının gerçekten yaptıklarıyla en az yüzde 20 blok oyu var.

Kendileri gibi güce sahip, güvenilir meclis üyeleriyle halkın önüne çıkılmalıdır. 

Ayrıca Başkanlar yönetim kadrolarını da şimdiden gözden geçirmeli.

Liyakatlı ve özverili kadrolarla güven tazelemelidir.

Parti yöneticileri ve mevcut Belediye Başkanları, Belediye Başkanlığı boş olan İlçelere de seçilebilecek başkan adayları ve meclis üyelerini ortaklaşa bulmalıdır.

Halka hizmette söz ve karar;

Halkın inandığı, güvendiği, namuslu siyasiler ve

Devrimciler olmalıdır!