"..Vahap Seçer, Ekrem İmamoğlu gibi halkın gönlünde yer etmiş bir lider mi, yoksa sadece seçim başarılarıyla tanımlanan bir belediye başkanı mı?..."

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, Geçtiğimiz haftalar da, bazı isimlerle birlikte andığı, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’i Cumhurbaşkanlığı için işaret etmesi siyasetin gündemine bomba gibi düşmüştü.

Tüm Türkiye gibi Mersinliler de bu açıklamayla bir anda irkildi. “Gerçekten mi?” sorusu önce kulaktan kulağa yayıldı, sonra meydanlara, kahvehanelere, sosyal medyaya taşındı.

Elbette bu çıkış, Başkan Seçer’in son yerel seçimde aldığı yüzde 60’lık etkileyici oy oranına dayandırılmış olabilir. Bu, inkâr edilemeyecek bir başarıdır. Ancak günümüz Türkiye’sinde artık liderler sadece sandıktaki başarılarıyla değil, gönüllerde yarattıkları izlenimle ölçülüyor.

Tam da bu noktada sorulması gereken asıl soru şu:

Vahap Seçer, Ekrem İmamoğlu gibi halkın gönlünde yer etmiş bir lider mi, yoksa sadece seçim başarılarıyla tanımlanan bir belediye başkanı mı?

İstanbul’un en arka mahallesinde bile Ekrem İmamoğlu’nun adını duyunca yüzlerde bir tebessüm beliriyor. “Bu bizim çocuk” duygusu hissediliyor. Hatta Manisa'nın genç siyasetçisi Ferdi Zeybek gibi isimler, halkla kurdukları bağ sayesinde unutulmazlar arasına giriyor.

Whatsapp Görsel 2025 06 11 Saat 09.32.33 A5F335B8

Peki Mersin’de durum nasıl?

Sokağa çıktığınızda insanlar Vahap Seçer’e saygı duyuyor. Bu çok kıymetlidir.

Ama bir adım ötesi var:

“Sevgi” var mı?

“Bizden biri” diyebiliyor muyuz?

Göz göze geldiğinde yüreğe dokunan o sıcaklık hissediliyor mu?

Siyaset, artık sadece kürsüden konuşma sanatı değil. Gönüllerde yankı bulma meselesi.

Unutmamak gerekir ki, liderlik sadece makamla değil, gönülle inşa edilir.

Sandıklar gelir geçer, ama kalplerde açılan yer kolay kolay kapanmaz.

Bu şehir, bir lider çıkarabilir mi?

Evet, neden olmasın...

Ama o liderin önce kalpleri kazanması gerekir.