"..Nasıl anlatsın, her gün yeni bir operasyonla karşılaşıyor, başını kaşımaya vakit bulamıyor demeyin. İlla da bir yolunu bulup halka sorunları ve çözümlerini anlatmaları gerekir..."

CHP’nin durumu, tam da bu deyimle anlatılmak istenene uyuyor.
Koca parti, operasyonlarla, mahkemelerle uğraşacağım diye halka proje-program anlatamıyor.
Ülke sorunlar yumağına dönüşmüş; parası pul olmuş, millet sokaklarda- meydanlarda hak hukuk adalet diye bağırıyor, enflasyon müzminleşmiş, halk her gün biraz daha yoksullaşıyor, çocuklarımız yeterince sağlıklı beslenemedikleri için büyüyemez olmuş,basın baskı altında, özgürlükler çiğnenmekten paspasa dönmüş, hukuk devleti olduğumuz söylense de Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları bile uygulanmıyor. Kurumlar işlevsizleştirilmiş, okullar şeriat- tarikat kıskacında…
Say sayabildiğin kadar.
Ülke bu haldeyse ve bütün bunlardan sorumlu olanlar %30’un üstünde oy potansiyeline sahipse muhalefet görevini yapamıyor, ülkenin halini vatandaşa anlatamıyor demektir.
“Nasıl anlatsın, her gün yeni bir operasyonla karşılaşıyor, başını kaşımaya vakit bulamıyor demeyin. İlla da bir yolunu bulup halka sorunları ve çözümlerini anlatmaları gerekir.
Örneğin örgütlenme biçimini, içinde bulunduğu duruma göre şekillendirmeli, partinin bütün enerjisini iktidarın istediği alanda/ istediği şekilde harcamamalı.
Tamam, her mitingde meydanlar oluyor; ancak partinin oyu bir türlü istendiği kadar artmıyor. Bu nedenle çalışma ve örgütlenme biçimi değişmeli.
Partide birimler kurulmalı:
*-Partiyi saldırılardan koruma birimi,
*-Partinin politikalarını/programını, yapacağı ekonomik ve sosyal reformları geliştirme, halka anlatma birimi,
*-Örgütün iktidar motivasyonunu geliştirme ve halkla bütünleşme birimi.
Her birim görevini yaparsa açılır iktidar kapısı, diye düşünüyorum.
Siz ne dersiniz?