"..Mersin'de Belediye başkanları ve meclis üyeleri algı operasyonlarına karşı artık daha net ve gür bir şekilde seslerini yükseltmelidir..."

Türkiye’de artık ezber bozan bir oyun oynanıyor. İstanbul’da başlayan karalama kampanyalarının şimdi Mersin’e sıçratılmak istenmesi tesadüf değil. Bazı yandaş medya kuruluşları, belli merkezlerden aldığı talimatla önce masa başında haberler yazıyor, sonra o haberlerle kamuoyunu yönlendirmeye çalışıyor. Ama Mersin halkı bu oyuna gelmez!

İstanbul’daki İBB operasyonlarına paralel olarak Mersin’in adının da dolaşıma sokulması, iktidarın yerel başarıdan duyduğu rahatsızlığın açık bir göstergesi. Çünkü Mersin’de CHP’li belediyeler, laf değil hizmet üretiyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer başta olmak üzere tüm CHP’li başkanlar, halkın derdiyle dertlenen, alın teriyle hizmet üreten yöneticilerdir.

Mersinliler, başkanlarının sadece arkasında değil, yanındadır!

Algı oyunlarıyla ne bu halkın aklını karıştırabilirsiniz, ne de başkanların moralini bozabilirsiniz. 70’inde, 80’inde, hatta 90’ında insanlar hâlâ demokrasi için sokakta, özgürlük için meydanlarda. Bu onurlu duruş, gençlere ilham veriyor. Çünkü bu şehir kardeşlikten, üretimden, hizmetten yana…

Ancak Belediye başkanları ve meclis üyeleri artık daha net ve gür sesle halkın yanında olduklarını göstermelidir. Çünkü bu mücadele sadece bir koltuk mücadelesi değil; bu, halkın iradesine, emeğine ve geleceğine sahip çıkma mücadelesidir. Düşman Ceza Hukukunu savunanlara karşı koyuştur!

Korku duvarlarını aşalı çok oldu. Şimdi yan yana durma, omuz omuza direnme zamanı.

Kimse unutmasın!

Mersin; algının değil, halkın şehridir...