Mersin siyasetine yön veren Başkan Kaya Mutlu’nun başarı öyküsü
Çok partili siyasi yaşamın başladığı 1946 yılı sonrasında 1947 yılında yapılan Mersin Belediye Başkanlığı seçimini CHP Adayı Yusuf Kılınç kazanmıştı. Bu, CHP’nin Mersin’de son kez kazandığı Belediye Başkanlığı seçimi olmuştu.
Bu tarihten sonra Mersin Demokrat Partinin kalesi olmuştu. 1950 Yılında yapılan Yerel Seçimi ise Türkiye’nin ilk kadın Belediye Başkanı da olan DP Adayı Müfide İlhan kazanmıştı. O tarihlerde Belediye Başkanları Belediye Meclis Üyeleri arasında seçiliyordu.
Müfide İlhan’dan sonra 1951-1954 yılları arasında Fahri Merzeci, 1954-1957 yılları arasında Zeki Ayan ve 1957-1960 yılları arasında da Turgut Türkalp Demokrat Partiden seçilerek, Belediye Başkanı olmuşlardı.
27 Mayıs 1960 İhtilali sonrasında ise Askeri Yönetimce sırasıyla Niyazi Bengisu, Avni Çırnaz, Bahri Erkmen ve İçel Valisi Ömer Lütfi Hancıoğlu Belediye Başkanı olarak atanmışlardı.
1960 ihtilali sonrası ilk Yerel Seçim 17 Kasım 1963 tarihinde yapılmış, bu seçimi de DP yerine kurulan Adalet Partisi (AP) adayı Zeki Ayan 2. Kez Başkan seçilerek kazanmıştı.
1968 tarihinde gerçekleştirilen Mersin Belediye Başkanlığı seçiminde ise Adalet Partisinden emekli Yüzbaşı Muhittin Uyar aday gösterilmişti. AP Adayı Muhittin Uyar seçimi kazanmış, Başkanlık 1950’li yıllarda olduğu gibi sağ partilerde kalmaya devam etmişti.
MERSİN 1960’LI YILLARDAN İTİBAREN YOĞUN GÖÇ ALMAYA BAŞLAMIŞTI.
İlk nüfus sayımının yapıldığı 1927 Yılından, 1950 Yılına kadar olan süreçte Mersin Merkez İlçenin nüfus sayımı sonuçlarına baktığımızda 5 yıllık artış ortalamasının % 10 civarında olduğu görülmektedir. Mersin Merkez İlçe nüfusu 1950’li yıllardan itibaren hızla artmaya başlamıştı.
Cumhuriyet Döneminde Mersin’e ilk göçler 1923/24 Yıllarında Girit ve Selanik’ten mübadele yoluyla gerçekleşmişti.
Mersin de Müslüman, Hristiyan ve Musevi mezarlarının hiçbir ayrım olmadan aynı Mezarlıkta yan yana yer alması Mersin’in bir Kent mozaiği olması açısından da ayrı bir önem taşımaktadır. Bu husus Mersin’in bir hoşgörü kenti olduğunu da kanıtlamaktadır.
1950 Yılında 36.463 olan Mersin’in Merkez nüfusu 1955 nüfus sayımına göre yaklaşık % 39 artışla 50.104’e ulaşmıştı. 1960 Nüfus sayımında Mersin’in nüfusu 1955 yılına göre yaklaşık % 37, 1965 Yılında 1960 yılına göre % 26, 1970 yılında ise 1965 nüfus sayımına göre % 30 artışla 112.982 olarak tespit edilmişti. 1950’li yıllardan itibaren Karadeniz Bölgesinden 1960’lı yıllardan itibaren ise Sivas, Malatya Yozgat, Tokat İllerinden ve sonrasında da Güneydoğu Kentlerinden Mersin göç almaya başlamıştı. Mersin’in o yıllarda yoğun göç almaya başlamasının temel nedenleri ise ılıman ikliminin yanı sıra Karadeniz’den göç edenlerin başlattığı inşaat furyasından doğan çalışma ortamı ile narenciye bahçeleri ve tarıma dayalı iş olanaklarının fazlaca bulunmasından kaynaklanmıştı. Mersin’in özellikle ılıman ikliminden dolayı neredeyse yoğun kış koşullarının yaşanmaması ve çalışma olanaklarının çeşitliliği Mersin’i cazibe merkezine dönüştürmüş, yukarıda belirttiğim yörelerden göç edenlerin yakınlarının da Mersin’e bu nedenlerle göç etmelerini beraberinde getirmiş, Mersin’de Siteler Demirtaş, Alsancak, Çay, Çilek gibi gecekondu mahallelerinin kurulmasının önünü açmıştır. Bu göçlerle birlikte Mersin’in sosyolojik ve kültürel yapısı hızla değişmeye başlamış, bu değişim siyasi tercihlerin değişmesine de yansımıştı. Bu değişimlerle birlikte Türkiye’nin büyük bölümünde özellikle de büyük kentlerde ekonomik sorunlar ön plana çıkmıştı. Bu sorunlar seçmenlerin sağ partilere olan tercihlerinin sol partilerine yönelmesini de beraberinde getirmişti
“KARAOĞLAN GELİYOR”. “HALKÇI ECEVİT’TEN, UMUDUMUZ ECEVİT’E,”
12 Mart 1971 Muhtırasına Genel Başkan İsmet İnönü’nün gereken tepkiyi vermediği gerekçesiyle Bülent Ecevit CHP Genel Sekreterliği görevinden istifa etmiş, İnönü’nün “Ortanın Solu” politikasına karşı “Sosyal Demokrat İktidar” sloganıyla Genel Başkanlık yürüyüşünü başlatmıştı. Bu süreçte Bülent Ecevit ile partiler üstü hükûmetlere katılmayı savunan Genel Başkan İsmet İnönü arasında derin bir anlaşmazlık doğmuştu. Bu çatışma giderek büyümüş, bu gruplaşmayı çözmek amacıyla 5 Mayıs 1972 tarihinde CHP olağanüstü kurultayını toplamıştı. İnönü'nün istifa restine karşın Kurultay Delegelerinin Ecevit'e destek vermesi üzerine İsmet İnönü CHP genel başkanlığından ayrılmıştı. 14 Mayıs 1972 tarihinde yeniden toplanan kurultay Bülent Ecevit'i CHP'nin üçüncü genel başkanı seçmişti. Türkiye’nin 2. Cumhurbaşkanı, Garp(Batı) Cephesi Komutanı, Atatürk’ün en yakın silah arkadaşı 88 yaşındaki İsmet İnönü’ye karşı CHP Genel Başkan Adayı olan 49 yaşındaki Bülent Ecevit, özellikle de Gençlik Kollarının yoğun desteğiyle CHP’nin 3. Genel Başkanı seçilmişti. CHP deki bu değişim 1973 Yılında yapılan Milletvekilliği Genel Seçimlerine olumlu biçimde yansımış, çok partili yaşama geçildikten 27 yıl sonra 14 Ekim 1973 Pazar günü yapılan Seçimlerde CHP % 30,30 oy oranıyla 1. Parti çıkmış ve 185 Milletvekili kazanmıştı. Süleyman Demirel’in Adalet Partisi % 29,82 oy oranıyla 149, Erbakan’ın Milli Selamet Partisi % 11,80 oy oranıyla 48, Ferruh Bozbeyli’nin Demokratik Partisi % 11,89 oy oranıyla 45, Feyzioğlu’nun CGP’si % 5,26 oyla 13, Türkeş’in MHP ise % 3,38 oy oranıyla 3 milletvekili çıkarmıştı.
Mersin (İçel) İl Genelinde ise CHP % 39 oy oranıyla Birinci, AP ise % 29 oy oranıyla 2. Parti olmuştu. Bu sonuçlardan sonra CHP için artık hedefte 1946 yılından sonra bir türlü kazanılamayan Mersin Belediye Başkanlığı seçimi vardı. Bu amaçla 9 Aralık 1973 tarihinde yapılacak Yerel Seçimler CHP’nin Yerel İktidarı için büyük önem taşıyordu. Seçimlere deneyimli, liyakatli, sosyal belediyeciliği benimsemiş, Başkan seçildiği Kente kalıcı eserler bırakacak adaylarla girilmesi düşüncesi Genel Başkan Bülent Ecevit tarafından öngörülmüş, bu öngörü doğrultusunda da Ülke genelinde sosyal demokrat belediyeciliği seçildiği kente uygulayabilecek Belediye Başkan Adayları arayışı başlamıştı.
Mersin’in 1973 sonlarına doğru nüfusu takriben 137.000 civarındaydı. Yoğun göç alan ve nüfusu hızla artan “KASABA GÖRÜNÜMLÜ MERSİN’E”, seçimi fark yaratarak kazanacak CHP’li Belediye Başkan Adayı bulmanın zamanı artık gelmişti.
“-SAYIN MUTLU, BÜLENT BEY SİZİNLE GÖRÜŞMEK İSTİYOR.”
Kurtuluş Savaşının Kurmay Başkanı, 1931-1939 yılları arasında Ulu Önder Atatürk’ün önerisiyle 2 Dönem Mersin Milletvekilliği yapan, CHP’ye sahip çıkılmayan 1950’li yıllarda CHP Mersin Merkez İlçe Başkanlığı yapan Av. Orhan Fikri Mutlu’nun kardeşi Ziraat Yüksek Mühendisi Kaya Mutlu’ya Mersin Belediye Başkan Adaylığı teklifi götürülmesi önerisi daha önce Ailece de tanıştıkları CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit tarafından gündeme getirilmiş ve bu konuda iletişime geçilmesi için Genel Sekreter Orhan Eyüboğlu görevlendirilmişti. 44 Yaşında olan Kaya Mutlu’ya CHP’den Mersin Belediye Başkan Adayı olması için teklif götürülmesinde Babası ve Ağabeyinin siyasi faaliyetlerinin yanı sıra almış olduğu eğitim ve çalışma yaşantısındaki deneyimleri de etken olmuştu. İlk, orta ve lise eğitimini 1948 Yılında Galatasaray Lisesinde tamamlayan Kaya Mutlu, 1953 Yılında Ankara Ziraat Fakültesinden Ziraat Yüksek Mühendisi olarak mezun olmuş, 1950-53 yılları arasında önce İtalya’nın Bari sonrasında da Fransa’nın Montpellier Kentinde yüksek lisans yapmış, Stajını ise İspanya’nın Valencia Kentinde tamamlamıştı. 1955 Yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin California Eyaletinde Genç Çiftçi Mübadele Programı’na katılan ve bu Ülkede 6 ay kalan Mutlu, Yurda döndükten sonra askerlik hizmetini tamamlamış ve 1958 yılında Adana Toprak Su Teşkilatında görev almıştı. 1961 yılında yine Adana’da kurulan Çukurova Kalkınma Projesi’ne Tarım Grubu Başkanı olarak atanmış, 1963 yılından itibaren de Belediye Başkanlığı teklifi gelinceye kadar Turgut Özal’ın da bir süre Müsteşarlık yaptığı Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Tarım Grubunda Plan Grup Başkanlığı ve İktisadi Planlama Dairesinde de Daire Başkanlığı görevlerinde bulunmuştu. Kaya Mutlu Devlet deneyimlerinin yanı sıra çok iyi derede İngilizce ve Fransızca biliyordu. Kaya Mutlu, gerek Ailesinin siyasi geçmişi ve gerekse de kendisinin bürokrasi deneyimi açısından 27 yıl sonra Belediye Başkanlığını kazanacak ve bu görevi layıkıyla yapabilecek Başkan Adayı olarak görülmüştü. CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit de yakından tanıdığı Kaya Mutlu’yu bu nedenlerden dolayı tercih etmişti.
CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit’in talimatıyla Mersin Belediye Başkan Adaylığı için düşünülen Kaya Mutlu’yu arayan CHP Genel Sekreteri Orhan Eyüpoğlu, “-Sayın Mutlu, Genel Başkan Bülent Bey Sizinle önemli bir konuda görüşmek istiyor, bu görüşme için Sizi Genel Merkeze bekliyoruz. Genel Merkeze geldiğinizde Benim yanıma gelirseniz, birlikte Sayın Genel Başkanın makamına geçeriz.” Demişti.
Devam Edecek
Münif APARI