Şimdilik hiçbir belediye başkanını gergiye almadılar. Ama yarınlarda her şey ince elenip, sık dokunacak. Belgeler havalarda uçuşacak…

Bende huy olmuş.

Bir ayın ilk haftasının günlerini, bir kenarından ufak ufak yerken,

O ayın bittiğini düşünürüm...

Biz mi zamana yetişemiyoruz?  

Zaman mı Bizi geçiyor?

Gün, günler su gibi akıyor!

‘Su gibi akıyor’ derken, çocukluğumuzda yaş almış büyüklerimiz,

Çakmak, çakmak çakan gözlerimize kederli bir bakış atarak;

Hüzünlü bir kısa öyküyle ömürlerini ve geldikleri yaşı şöyle bağlayarak aktarırlardı:

“80 yaşına gelmiş bir dedeye sormuşlar!

-Bunca yıl nasıl geçti?

Dede, derin bir iç çektikten sonra arkasına dönüp, uzaklara öyle bir bakmış ki,

-Bir şey görmüyorum!

-Ben bir şey anlamadım!

-Bunca yıl Rüzgar gibi’ geçmiş!

Bu ayı saymaz isek,

Yerel seçimlere 5 ay var!

5 Yıl mevcut belediye başkanlarına da;

Öyküde ki, ‘DEDE’ gibi, ‘Rüzgar gibi geçmiş’ olmalı!

Şimdilik hiçbir belediye başkanını gergiye almadılar.

Ama yarınlarda her şey ince elenip, sık dokunacak.

Belgeler havalarda uçuşacak…

Seçildikten sonra kendini dev aynasında gören, verdiği sözleri tutmayan,

Halkını kandıran, dul ve yetimin,

fakir, fukaranın parasını

çıkar çevrelerine su gibi akıtan, peşkeş çeken,

kazanması için canhıraş gece gündüz çalışan dostlarını,

 arkadaşlarını, partililerini unutan,

‘MUM’ gibi dibine kör yanan!

Şimdi tartı zamanı.

Şapkalar öne alınıp düşünülecek!

İyi olanı, adaletli paylaşanı, halkına güzel hizmet götüreni,

Burnu ‘Kaf Dağında’ olmayanı, partisi de tekrardan aday gösterirse,

Er meydanında rakipleriyle yüzü kızarmadan güreşecek.

Partilileri, dostları, savaşçıları ‘MIH’ gibi yine yanında duracak!

Ya diğerleri, işte onlar:

Yaralı parmağa işememek için hep kış uykusundalardı.

Peki ne mi olacaklar?

Seçim sonrasında ‘SİLİK’, ‘MEVSİMLİK POLİTİKACI’ olarak ANILACAK!